Savaşı ben kazanmış gibi görünüyorum ama
İçimde nadasa bırakılmış, refahı prangalanmış bir kadın var.
Çünkü bazen haklı olmak, mutlu olmakla el ele tutuşmuyor.
Kafamın içindeki sesleri susturmak şöyle dursun, Yüreğimde kopan kıyametin çığlığını dindirmiyor.
Birbirini izdiham yarışıyla ezerek bir adım öne çıkan her bir soru, Birbiri ardına saklanmış cevaplarla kafa kafaya çarpışıyor.
Canım yanıyor diyecek yer bırakmadın bana...
Çaresiz kaldım yoktun,
Elimi uzattım yoktun,
Sesine hasret kaldım yoktun.. Bana acıyan yanımı gösterecek hal bırakmadın..
Sendin tek yönüm,
Adresi ve alıcısı belli olan sözyaşları hazırladım biraz.
Şahit olanlara "Biz'den", Bana senden, Sana beni nasıl kesikler içinde bıraktığından bahsedeceğim..
Duyuyorum..Titreyen elimin altına yüzü koyun serilen beyaz kağıt mürekkebimden korktuğunu fısıldıyor bana..
Halbuki;
Hiç senin bana reva değilken sayısızca kalem kıran cümleler edişinden hiç haberi yok..
Birini ilk ve son hakkını kullanırmış gibi sevmek nasıl bir duygu bilir misin..
İlk kez birini ondan öncesi ve sonrası, ondan başkası, onun kadarı yokmuş gibi sevmek..
İnsan soluna bir avuç yüreği sığdırıyorda çoğu zaman neler hissettiğini sığdıramıyor..
Bastıramıyor kimi zaman..
Susturamıyor..
Hiç barışamadım bu duyguyla..
"Sensiz Uyanmak"..
"Olmadığın bir güne merhaba demek, İnanmaya inanmaya soğuk sulara yüzümü teslim edip kendimi buna zorlamak..
Öfkenle bilediğin sözlerin kesikleriyle ortadan ikiye ayrılmışçasına paramparça iken "İyiyim" demeye çalışmak..
Yüreğimde sana ait ne varsa toplayıp kapısına kilit vurduğun, Gürültü yapmaktan hiç çekinmeyip en huzurlu uykumdan uyandırarak çekip gittiğin boşluğumdan kanıyorum bunları..
Aldığım her nefes çıplak duvarlara çarpıp seni hatırlatacak birşey bularak yankı yankı çarpıyor yüzüme.
Bu soğuk uğultu, pencereden süzülen yavan gün ışığı, Zihnimde hiç susmayan "Bize ne oldu" sorusunun siren çığlığı.
Bu sessizlik..Bu sensizlik.. Delirmem için adeta bana yalvarıyor..
Bir ağaç vardı gölgesine sığınırdım,
Bir kuş vardı sesiyle uyanırdım.
Şimdi ne ses var, ne serin bir yel,
Yanmış bir rüya, küllenmiş bir el…
Toprak bile ağladı, duydum gece,
Gülüşünde saklı bir cennet ikramı var,
Öyle serin, Öyle inşirah..
Her bakışında zamanın ipleri çözülüyor kirpiklerinden
ve ben, sonsuzluğun eşiğinde cenine üflenen bir ruh gibi ürperiyorum.
Öyle huzur, Öyle refah..
Aklı başkasından alırsın, İlhamı bizden,
Anlamadın gitti uyarıdan sözden,
Az daha hoplamaya devam edersen,
Yanarsın.. Söylemesi bizden..
Nerenin başısın bilemedik




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!