anladım ki
gökkubbede asılı
iki göz arası çocukluğum
sallanıyordu..
Esma Argana
sisli bir sonbahardı
kalmıştı izi bir vedanın
uyanınca sabaha İstanbul
yosun kokulu bir geceden..
Esma Argana
karşılaştık tekrar
bıçak sırtı bir muallakta
ateşin soğuk yüzüne
dokunsa dağılacak telvesi
közdeki kahvenin..
sildim gözyaşlarını
vedası düne soluk yılların
iyileşir mi takvimler koptukça
kalemin kaderi..
Esma Argana
...kemirir aklı inadına inadına
geldi mi o cevapsız soru..
Esma Argana
serilen hüzne acıyıp
yalın ayak geçiyor
düştüğüm can kırıkları kervanı..
Esma Argana
şuracıkta bir adam vardı
kim bilir ne için ağlardı gözleri
belki de avuçlarında solan bir çiçeği
vardı isimsiz..
Esma Argana
yılların imtihanı
değil de neydi mahşeri yazdıran
ucu kırık sözlerin kaleminden..
Esma Argana
ah yiğidim
güz değmeden soldu ömrüm
bir bilsen zemheri kor göğsümde
filizlenen hasret
yakar da durur inadına inadına..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!