Hani derler ya, gün gelir
Ölüme bile alışırmış insan.
En zor olana.
Bir insanın yok olması
Buhar olup göğe karışması.
Ona bir daha dokunamayacak,
Ömrüm ömrüne eklensin
Ve ben öleyim.
Yeniden sana doğmak için...
cosmosta kesişmeler...
Gitsem diyorum.
Her şeyi olduğu gibi bırakıp,
Gitsem.
Amalar, fakatlar, keşkeler olmadan
Yalnız beni alıp bohçama,çok uzakalara
Kimsenin beni tanımadığı diyarlara,
Ben böyle maviler ortasında
Dalgalarla boğuşur kaldıysam
Yalnızsam,
Hor görülüyorsam,
Ve...
Yüreğim acıyo
İçime atsam, saklasam olmaz.
Eskiye yeniden başlasam olmaz.
Kağıdı kalemi bıraksam olmaz,
Tümüyle sarılsam olmaz.
Alışkanlıkları tüketmek olmaz,
Biriktirmeyi sürdürmek olmaz.
Değmez mi dedim,
Bir tek kırıntı uğruna
Karnını doyurmada,
Kuşun verdiği cesarete sabra...
Değmez mi?
Sen yürekte dolaşan bir gölge,
Sen duygular içinde bir trajedi,
Benim içinse bir komedisin...
Ne zaman seni düşünsem
Kalmamın utancı başlıyor
Derinde.
Bir yer, bir şeyler geliyor senli geçmişten,
Bir anıya, bir paylaşıma yönelik.
Yaşamdan ölüme kadar
Evet yarım kalan şiirimsin sen,
Hiç bitmeyecek olan.
En varılmaz yerlere ellerimi vardıran
Gizli denizlere yelken açtıran.
Karanlık gecelerde, günışığıyla yorganımı kaldıran
Kutsal bildiğim şeyleri yeniden yaşatan.
Esir pazarına düşmüş
Deli yürek...
Ne güne kanmış
Ne gecenin karanlıında yol bulmuş,
Ne güneşe aldanmış.
doğum gününüz nedeniyle girdiğim sayfanızda çığlık adlı şiirinize baktım anlatılmak istenen çok şey okudum kısa ama öz tebrkler sevgiyle kalın