Ezbere bilirdi bütün memleket şiirlerimi,
Ama ne şiirdi onlar,
Şairler, ozanlar,
İlahilerde, türkülerde söylerlerdi şiirlerimi,
Bütün dünya sarhoş olurdu güzelliğime,
Yüzümü bir görsen, kadife gibiydi,
Karaydı, katran karası gibi saçlarım,
Parmaklarımla kulaklarımın arkasına atardım,
Kıvırcık saçlarımı,
Çoluk çocuğum yoktu,
Evli de değildim,
Bir zamanlar.
Güneşe benzetirlerdi yüzümü,
Üstüne gölge bile düşmeyen,
Ayıptır söylemesi,
Ekmek elden, su gölden büyütürlerdi beni,
O dünyalara değişemeyeceğim altın çağımda.
Saklambaç, çelik çomak, uçurtmalar uçurup,
Kırık lacivert bilyemle oynardım,
Yüreğimde dönüp duruyor,
Elimden uçup gidiyor,
Güz rüzgarları, bahar bulutu gibi,
Gençlik çağım,
Geçip giden günlerim, kaçak gülüşlerim,
Çekingen, ürkek, kaygılı,
Hay huylarla geçen, giz taşıyan günlerim,
Kozasına sığmayan yalnızlığım,
Çocukluk mahallemin misafiriyim,
Dalıp kalmış bakışlarımla,
Kirpiklerimin korunaklı inzivasında,
Tenimi suyla, ağaçla, gözbebeklerinle bütünleştirirdim,
Fıskiyeden dökülen su gibiyim,
Beklemekte olan bilinmezlerimle.
Kayıt Tarihi : 13.8.2011 16:40:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!