bu şiir sana değil
konuşmayı benimle birlikte öğrenen eşyalara
öyle eskisi gibi şiir yüklü değilim kusura bakma
hadi size bir hikaye anlatayım
ama sonu mutlu bitmiyor
en fazla ne olabilir ki anlatsam?
susunca beni anlarsınız sandım, zaten anlatsam da yetmiyor.
ne az şey istedim bizimle ilgili
azı bile çok gördü alın yazımın dingili
söz verdim artık kendime hiçbir şey istemeyeceğim
kader yön vereceği hayat konusunda benden çok fazla bilgili
kimseye sürecek merhemi kalmayan bir hemşire gibi hissediyorum kendimi
ya da kendimi bile hissetmiyorum,bilmiyorum
bana kullanılmamış bir gök getirseniz sahi
kendim boyasam ellerimle, en çok mavinin ben tonunu seviyorum
bir Haziran ayında ölmek zormuş, öğrendim
ah şu uzaktan kulağa sesi güzel gelen aşk
nasıl da kötü ve acımasızsın başa geldiğinde
ben en çok biz bitince herkesin yavaş yavaş ölüşüne bilendim
şu kafamın içinde susmayan her düşüncenin katli artık vaciptir
en benim olmayan şiirdin sen
bu yüzden şimdi bu dizelerin her biri bir hiçliğe aittir
burası dünya, burası bu kadar, burası en diptir.
bir sarılmak kırk özlemeyi alnından vururmuş
kim birazcık sana benzese soluğunu kesesim geliyor
her seferinde kaza süsü verip öldürüyorum düşüncelerimi
insan bir yerden gitse bile öfkesi o yerde dururmuş
ben artık kendi peşimi bile bıraktım
beni uykusuzluk öldürdü
beni bu kapitalizm
beni mahalle yanarken saçını tarayanlar
beni olmayan insanlık öldürdü
ölüler konuşamaz diye sesleniyorlar yandaki tımarhaneden
hadi sustum ben
bu şiiri de girişteki eşyalara bıraktım
zira sana yazdığım onca şey, dündü .
Burçin Çelik
Kayıt Tarihi : 25.6.2024 23:45:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!