Övüp övüp göğe çıkarmadık seni
Biliyoruz sen zaten gökteydin
Yere yere yerlere çalmadık seni
Anla artık sen zaten dipteydin
Ne gökte ararken biz yerde bulduk
Tarih yoktu;
Ne gün, ne ay, ne yıl!
Yalnızca geceydi.
...
...
Hayrı şerrine karışmış, varına hayran olayım,
Şer de olsa can alınmış, yoğuna kurban olayım!
Maddede edersin mana, değişir madde zamanla,
Biraz sabır ver de bana, kendime derman olayım!
Şiire yorum yazmak demek, her şeyi hiçbir şey yapmak, sonsuzu sıfıra eşitlemek demektir.İlk önce şiir beğeni işidir, estetik işidir. Kiminin hoşuna gider, kimi beğenmez. Sonra akıl işidir. Kimi anlar kimi anlamaz. İster beğeniye her şey deyin ister akla, fark etmez. Fark eden sizsinizdir, farklı kılan da siz.
Söylediklerim bu noktaya kadar kesindir. Kesinlik ilkesiyle yazıyorum. Yani -mış gibi yapmak, -diğini zannetmek yok. Beğendim, anlamadım vesaire.
Şiir, gökten yere kalp şeklinde -içinde adamı katil edecek kadar güzel, çırılçıplak bir kız bulunan- bir sabun köpüğü gibi görünmez. Kulağın pasını silen kadife bir ses gibi duyulmaz. Fırından yeni çıkmış taze bir ekmek gibi kokmaz. Demir gibi soğuk ve sert, yarin gamzeli yanağı gibi sıcak ve yumuşak hissedilmez. Ve şiir yenmez (Yemezler!) . Dolayısıyla tattan münezzehtir. Fakat akla girer. Tüm duyuları harekete geçirir.
Şiirdeki antik yunan sütunlu kadını görür, türkü ezgili feryadını duyar, terli tenini koklar, kırmızı gözyaşlarına dokunur ve gözlerinden öperek tuzun tadını çıkarırsınız.
Yalnızca çıplak ayakların yürüdüğü
Papatyaları hiç ezilmemiş
Enginlikle siyahın göründüğü
Üzerinden iki kere geçilmemiş
Son yolculuğun yoluyum
Kendimi keşfe çıktım benlik enginliğinde
Hep yolumu kaybettim tam bana erdiğinde
Düşüncem bir fırtına ki rüzgar dindiğinde
Boğulduk mu acaba biz bu duygu selinden
A gönül erir misin, yanar mısın sevdadan?
Bir kapı aralığıydı aydınlık
Ürkütücü ama çağıran
İçeri girdi
Aydınlığa baktı
Kapı ardından
Tam kapanmadı
Toprak gibi olmalı hatun dişi
Kaya kalmış dünyayı ben neyleyim
Çiftçinin işini yapar er kişi
Yaya kalmış anlağı ben neyleyim
Keşfi mekanına dikkat etmeli
Öğrendikçe cahilliği farketmez mi insan?
Bilgi cehalete giden yol değil mi?
Öyleyse çok bilenin bilgin olduğu yalan!
Cehalet kemalete giden yol değil mi?
Çok bilginler gördüm, kendisini bilmezdi.
______________________________İşbu kaside-i ithaf-ı kimse
______________________________Çün aşki demeğe aşık olmuşse
İşbu kasideyi sana yazanda, sebebi ikidir, keramet sende
Bir yaz dedin bir de teslim olanda, oldun mu ki dedin, felaket bende
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!