Aşk bir okyanus gibiydi insan hayatında
İçinde olmalıydı tüm âşıklar da
Sonsuz derinlik ve serinliklerde
Bizlerse kıyısındaki izleyicilerdik sadece
Hiç bir zaman anlayamadık aşkın sırılsıklam yaşanacağını
Hani uzanırda alamazsın ya
En alt daldaki meyveyi bile
Kızarsın önce meyve ağacına
Boyunun kısalığına sonra
Çocuksundur oysa daha
Ne boyun kısadır aslında
İlk kez kime söylemiştim hatırlamıyorum
Ben bu şehre aşığım diye
Şehre mi âşıktım içindekilere mi
İlk aşkım bu yüzden mi bırakmıştı beni
Ben mi bırakmıştım bu şehri
Belki de kıskançlığı buradan geliyordu
Git
Gitmek istediğinde
Gel denmesini beklemeden
Yakınlara yollar çizmek için
Git
Gecenin üçü
İstanbullu uyuyor
Yıldızlı göğün altında
Bir ben ayakta
Bir de O belki
Sessizliğin sesi
Karanlığın aydınlığı
Yalnızlık bozucusu
Vicdanının gözüyüm ben
Arkada bırakılmışların acısı
Beyhude
Be hey beyhude nefsim
Hep ait olacak bir kapı aradın.
Gece oldu havada,
Gün oldu karada baktın.
Bir cin çıksa karşıma şimdi
Küçülmek isterdim o kadar ki
Göremesin gözlerin beni
Bakışlarından sakınmak, saklanmak
Giz aleminde izimi kaybettirmek
Kaçmak isterdim belkide o cevaptan
Güzel bir oyundu bizimki
Bir grup sevecekti
Bilmezden gelecekti diğeri
Geçecekti günlerimiz böyle
Platonik yaşanacaktı hep



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!