Gel ki terk edelim bu karabasan gibi üzerimize çöken,
Suratsız şehri.
Soluyalım nergisi, kayını,
Hiç bitmeyecek bir sağanak gibiydin sevgili.
Iliklerime kadar aşka ıslattın beni.
Kış ayazında,
sıcak yağmur damlalarına yüzümü çevirmeyi de senden öğrendim,
yolda yürürken düşmeden öpüşmeyi de.
Simdi haziran ortasında havada asılı sahipsiz sözcükler gibi üşüyorum.
Gittin...
Gidişine dokunamadım,
bir bir kayboldu hatıralar.
Sokaklar üşüdü,
ben gibi,
ellerim kadar
hüznü yüzüme çalar uzak,
sarı bir rüzgar.
Güz sarı,
güz soğuk,
güz elleri üşüyen,
güz kimsesiz bir çocuk,
Utangaç ve arzulu bakışlar,
anadan üryan gece,
Ademle Havvanın buluştuğu yerdeyiz.
Ah sevgili kaldır kadehini bu bir veda töreni
birazdan şafak sökecek
ve
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!