Yunus Emre Öğretmen Lisesi ve Gazi Üniversitesi Edebiyat Öğretmenliği mezunu. Halen Ankara'da edebiyat öğretmeni.
Her düelloya cesaretim vardı
Gâvuruna baktım gözlerine ölümün
Çekilsin vaiz ateşlerinin pimi ki
Korkmadım
Kan incecik örter diye etimi
Bunu ummazsın
Okşamaya kıyamadığın bir zambaktan
Hani ummazsın
İhanet koynunda tısıl tısıl bir yatağan
Al candan akıp al kana damlayan
Kanı ummazsın
Giderken kanayan
Kalırken de kanıyordur aslında
Yürür gidersin
Kanayan yarana barutla bakarak
Ütüleyeceğin bir sabahı buruştura buruştura
Bir bakış saplanır omzuna görmediğin
Sen nereden buldun
Kendinden kendine göçerek abdal beni
Atımı gitmelere çözdüğümü
Bir gül sokup kalbimi bozduğumu
Her gidişimden kalmalar sızdığını sen nereden bildin
Keskinli bir temmuz bekler bu bahçeleri
Altın sarısı sabahları adaklara uygun
Temmuz ki her yanı masal bohçaları
Az öpsem tekerlemen uz öpsem yolum abdal
Bir düşü sarıyorsun boynuna
Erikler gibi kocamandı gözlerin bahçelerime ekilmiş
Ellerin iki pelerin yırtıcı kuşlardan dikilmiş
Geceyi ve gülü ve kadifeyi öperken sen
Göğsündeki çocuklar
Trampetlerle çıkardı evlerinden
Kuşlar yamardın yüzünün yaralarına
Kuşların yaralarına düşler yamardın
Bir hayli kardın camdan bakınca
Kalbini öpünce kar kadardın
Durup yılanlara yol verirken
Dünya geniş diyen bir adamın oğluyum ben
Bir derviş eğirirdi sarı bir traktörden
Ha dese köpük köpük tarlalarının meleği
He dese elleri başaklarla gömgök sırçalı
Gözleri çiğdemlerden cıvıl cıvıl bir çarşı
Kelebeklerin öptüğü bir yerlerin vardır Hemera
Bir yerlerin vardır Babil’i
Buse-lik gemiler durur alnının limanlarında
Bağrında gül köpüğü
Bir yerlerin vardır ateşlerde durulur
Oradan göğe kanar kavak
Askeri uyumuş nöbet yerleri gibiyim
Ne yaşadıysam bir yanından yarı
Hangi güzün kapısında dursam
Kırlangıcı uçmuş göçmenliği kalmış biri
Ya sil ıssızlığın eski kitaplarından yüzümü
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!