2015 AYDIN ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ SOSYOLOJİ MEZUNU
FELSEFE GRUBU ÖĞRETMENİ
Benim adım yalnızlık
Ademden süregelen bir yalnızlık..
Genlerimizde taşıdığımız bu gerçeklik
Huzursuz ediyor
Anlamıyor musun?
Haykırmak istiyorum
Evladına can nefes olan o güzel kadın.
Belirsizliklerle geçirdiği ömrünü bir dakika düşünmeden karşılıksız veren muazzam vicdan sahibi.
Elleri nasırlı, yüreği mor zambak misali
Hayrandım, kurbandım sana
Ne mutlu ki ben sana aittim.
Ömründe, sinema görmemiş genç kızlığın,
Dağlı bir ayrılık bizimkisi kirlenen zihinlerde
Ne getireceği belli olmayan yarınlarda
Yarına dair üç tarafı deniz olan ülkede
yaşadığımız her şey acıya gebe
Gece vakti adım yokluğa yazılmış.
Ey beni çağıran ses deli mi divane mi?
Şimdi gözleri güzel kadın ben ne diyorum biliyor musun?
Gece kendini güneşe teslim etmeye yakın şöyle bir durdu. Her yer sessiz ve usulca kendine dönüp
Nerde bu karanlıkta koşulsuz sevgiyi haykıranlar diye seslendi.
Uyuyalım ki yeni bir güne hatırlayışlarla uyanalım, gülüşlerimiz gözlerimiz olsun.
Gözleri güzel kadın sadece iç çekti söyleyecek bir şey yoktu sadece bir çift göz değmeliydi o gözlere...
Sevgi kazanacak hiçliğin toplumunda.
Narsistlerin hüküm sürdüğü hastalıklı çağda, saygı yaşatacak bize yaşayamadıklarımızı.
Yaşamı, bu hayatı yaşayanlar olarak tüketmek yerine yaşamla birlikte olmak ve can bulmak gereklidir.
Nasıl ki Yusufu dipsiz kuyulara atanlar karanlığı aşıp çıktığına şahit oldular. Bizlerde betonlaşan hayatlarda taşı delip tek başına filizlenen bir çiçeğin öyküsünde yer bulmalıyız kendimize.
Hareket halinde olmak hepimiz için elzemdir. Yarına bir şey bırakmalıyız.
Çünkü durağan her şey çürüyecektir.
Gecelerin kanatları olmalıydı
Düşlerin insanı yormadığı bir gerçeklikle
Dinamizm katmalıydı durmaya karşı.
Bir alemden diğerine geçerken
Bulutların şölenine eşlik edercesine
Bakmalıydı evrene insan
Gün olabildiğince sıcak
Ruhsal bir korkaklık sarmış bedenimi
Dışarıda çocuk sesleri
Senin sesin kulaklarımda
Kızım, sen olmadan sağırdı kulaklarım.
Gören gözlerim fark etmezdi senin gibileri
Yaş alıyor, yaşıyor ve ölüyoruz.
Bir anı defteri misali kaydediyoruz hatıralarımızı.
Hatırda kalan bir iki insan sesi.
Sesleri göğü delercesine yükselen iki insan sesi.
Ayrılık, sevmeyenin anlayabileceği bir his olmadı.
Büyüsün de yürüsün dediğim bir mucize olmayacak.
İçinden çıkacağım bir ev, beni uğurlayan kimse kalmayacak yanımda.
Yaşatmak gibi bir meziyeti olan acı
Yalnızlığımın ilacı
Yalnız kalmak gibi bir korkumuz olmasa da
Söylemek istiyorum.
Acı hissiyatı duyuyorum.
İçimi yüreğimi beynimi kemiren bir acı.
Ellerim titriyor görmüyor musun?
Yoksa körleşti mi yüreğin, karanlığa mı teslim ettim kendimi?
İnanmıyorum aman Allah'ım sağır mı etti seni haykırışlarım?
Şu geleni görüyor musun?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!