Hani yaşımız ilerliyor ya
Eee çocuklarımız da var nerdeyse boyumuzca
Saçlarımızda beyazda olacak haliyle
Yakıştığını söylersin sen hep........
Hani kotumun üzerine
Alaca karanlıkta bulutlar arasından bakmak istiyorum insanlığa
Sevgiyi bulmak istiyorum gül kokusunda
Ve bütün zamansızlıkları içinde sevginin
Seni tatmak kuş kanadında
Haksızlığa zulme ve nefrete
Binlerce kilometre varken aramızda
Bir kaç milimetreye yenik düşeceğimiz aklıma gelmezdi
Kelimelermiydi acımasız olan,
Yoksa bildik kelimeleri senin dudaklarınamı yakıştıramamıştım.
Bilemedim seni bulmaya çalışırken kaybolduğumu sende
Hoşçakal…..
Seni kaybedip bulmayı severdim en çok
Bilseydim bir daha bulamayacağımı...
Koyarmıydım yırtık cebime.....
Sözüm sana değildir EY YAR!
Tüm suç gözlerinde
O berrak, o pırıl pırıl bakan gözlerin
O Kardeş katili kadar suçlu (Ki hukuksallığından çok toplumsal)
O bakılası
O unutulası gözlerin
Tahta kapının aralığından süzülen rüzgarın
Saçlarını okşadığını düşün yaşlı bir çınarın
Demli bir çay arayacak ellerin
Ve bir kardeş bağrı yaslanacak........
İnsan cebinde taşırmış çocukluğunda esen rüzgarı
Biliyormusun? ... Artık sana gitme demeyeceğim.
Başımı kaldırıp, yıldızlara bakacağım sadece,
Gözlerimden akanın yaş olduğunu bile anlamayacaksın
Ellerini tutacağım ansızın, hiç bırakmamacasına…
Hafiften titrek bir şiir okuyacağım,
Defalarca gözlerini anlatan…..
Külüstür bir belediye otobüsüydü hayat
Şansıma basamakta durmak düşmüştü
Ve durmadan otomatik kapı çarpıyordu.
Etkili bir fren sistemi vardı hayatın,
Oysa benim tutunacak bir yerim yoktu......
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!