Ne konstantin duvarları anlatır seni
ne de Ahtamar'ın gizemi
Yorgun akrep, serseri yelkovan anlatamadıktan sonra...
Aşınmış sesler
Kanıyor yürekler, acılı gülüşlerle
Ne be Mem oluyorum
ne de Tajdin
Ne Hayyam ne Nizam
sade naturel bir gerçek
acıdır biliyorum acıtır
kabullenemezsin
Sakalını taşıyamaz gece
Fermanı gelmiştir kurulan saatlerin
ölüm gibi sessiz bir anda
Tılsımını arıyor rüzgar ve ayna
Ne kadar tanınmasada poyrazlar
Acı can dostumuzdu
Tenimizin cidarına çarpan
Sessiz rüzgarlarda
Yüksek doruklar
Çıplak ve yapayalnızken
Senle beraber olmaktı benimkisi
senle; saatler, günler, devrimler geçirmekti
yaşanan devrimlerdeki iç dinamiği anlamaktı
senle beraber olmaktı benimkisi
Tarih tekerrür mü ediyor?
Na qet ji bîr nakim ew çawéte
Cirga min dîtyi û virda
Ez ji ké dibehecim, ji ké diqeherim
Tû té bîramin
Hilmamin teng dibi
Canémin diéşi
O karanlık yalnızlıklarda başladı
Uçurtma kıvamındaki şubat akşamı
söndü tüm yıldızlar
ve tarih eğildi,
gömdü yüzünü toprağa
Ah,
Duvarları pisuvar olmuş kentim
Nerede kaldı çocukluğun
geçti be
Uçurtma, ördek resimli duvarların
geçti...
Çift yürekli geceler
Kanatlı melekler gibi masum görünen...
Senin türkülerinde yüreğin gibidir yavrum
Tutanakla sevilir, tutanakla gömülür
Şiirlerinde bahtın gibidir yavrum
kömür karası dumanlı
Taşıyabilirmi ki koca bir gölü marmara?
Kabullenebilir mi kocaman yüreklileri?
Ve avutabilir mi o deniz?
Ne kadar anlatabilir
Ne kadar yaşayabilir
Ne kadar avutabilir
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!