Bulduğun bu enkaz; benim ruhum,
Altında ölülerim; seslerini duydum,
İnsanlığım ; ses vermiyor!
İnsafsızlık ;bağırıyor ,utanç duydum!
Öldüğüm bu enkaz ; benim ruhum,
Bazen yaşamak gerek,
Hayalet şehrin ortasında,
Hayaller kurarak.
Bazen anlamak gerek,
İçeride gizlemiş olanı,
Şimdi bir ihtiyar adam nasıl olur anladım,
Bir ihtiyar adam gördüğümden aynadan,
İhtiyar adam, seni hiç tanımadan,
Adam olsaydım keşke.
Şimdi bir genç adam nasıl yiter anladım,
Katran kalbin son nuruna iner hidayet,
Katranları kalkar huzur bulur nihayet,
Gönülde iman ile bulunur istikamet,
Baş secdede, kul huzurda işte ibadet.
Dünyadan ne umarsın ey ehli cehalet!
Artık yetmiyor cesaretim aynaya bakmaya kanlı gözlerle,
Artık yetmiyor gücüm uykuya dalmaya,
Artık yetmiyor nefretim,
Artık yetmiyor,
Artık,
.
-Dağ gibi adamdı, yıkılmadı, ufalandı,
Her geçen gün kendinden bir parça bıraktı,
Gözleri kızardı, yamacı yıkıldı, iklimi kurak,
Dağ gibi adamdan kalan: toz toprak...-
Vakit gündüz, gölgesin,
Varsın, yetmezsin,
Gece çöker, herşeysin,
Belki hiç gitmezsin.
Rüyamdaki sensin,
Derin yalnızlık, geçmeyen hüzün,
Havada karartı, tepede ışık,
Esaretinde yabancı bir kaç yüzün,
Yaşamaya alışık.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!