Her gün yeni bir giden,
Birer birer havalanan melekler,
Kendi krallıklarının prensesleri,
Kendi sokaklarının serserileri,
Kopup giden günler, Göremediğim gündüzler
Yürüyemediğim yollar,
Hep birilerini kıskanır ademoğlu
Kadın, komşusunun eteğini,
Şef, başkasının yemeğini
Adam, müdürünün maaşını
Ergen, annesinin yaşlarını
Sen, geliver soluma,
Sigaramı boşuna soluma.
Sağıma ve sol elini,
Başını da omzuma.
Soluma yat, dokun soluğuma.
Ya da sen üşüme duvar tarafında,
Kadınlarım! Delice seversiniz.
Titrersiniz nefesim akınca ciğerlerinize.
Hiç yokmuş gibi dünya
Başka bir alemdesiniz.
Sarınca dertlerim kör yalnızlığımı,
Çekip gidersiniz.
Fiyakalı bir keder de olsa,
Gülüşündür artık cennetim.
Gözlerinden daha büyük,
Derdim yok benim.
Yine bir gün,
Cebimizde zoraki yanan bir çakmakla
İzmarit ararız yerlerde.
Altımızda da bir bisiklet, yeni boyanmış.
Bir gün ineriz evimizin bodrum katına
Bisikletimiz çalınmış.
Korkmam çok zor artık.
Bir dala tutunmuşum çünkü
Ve yamaçtan esiyor rüzgar.
Ne kaybederim daha fazla?
Söylerim, susamam artık
İçimde neyin varsa.
En baştasın sen.
Öncesi yok
Okuyup unutuyorum.
Bir çok şeyi yeni sanıp,
Geri sarıp sarıp,
Başa dönüyorum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!