Sus,öğüt veren susuncaya kadar
Dinle bir, efkar basıncaya kadar
Dostun öğüdünü zay etme sakın
Sabret, içini kusuncaya kadar
Pus, felek seni geçinceye kadar
İstediğin kadar mert ol dünyada
Yoktur tesiri namerdin koynunda
Elden ayaktan düşersen hakikat
Hiç olursun sen hayat yolunda
Anadan doğma düşün seni,onu
Her sabah ilk kalkan odur
Çökmüş yüzü ifadesiz durur
Bir kulağı ustasında olur
Aç karınla azar yiyen adamın
Kullanır herkes her tür işte
Ruhumun yaşı yetmiş oldu
Bütün neşem yitmiş oldu
Derdim boyuma yetmiş oldu
Derman aramaya ne hacet
Bilinmez dert var bende
Bilirim seninle uzun yaşanmaz
Bilirim sensiz zaman aşınmaz
Bir insan bu kadar kaşınmaz
Beni dize getirecek özün var
Yok keyfine denilecek bir sözüm
Vallahi yok parada pulda gözüm
Dumanın yoksa geçmiyor güzüm
Senin aleme geçecek sözün var
Kahrolduk, zamanıdır yak tütünü
Unuttun sandın değil mi üzüntünü
Dumanla beraber dertlere gezintimi
İki misline çıkaracak yüzün var
Mutlu musun acaba sen tütün
Nerde sana dert, keder, hüzün
Yok ki yüzüme bakmaya yüzün
Benim canımda senin gözün var
Bedenimin her zerresini saran sensin
Dert esirini tütüne esir eden sensin
Git Allah aşkına dertler geri gelsin
Olsan da olmasanda zaten hüzün var
Hayaller yaramı deşerdi
Dertler peşime düşerdi
Geldinde dünyam yeşerdi
Sensizlik karartı bana
Merakındı hep susuşum
Dost olan kusuru örter, açmaz
Dostu olan kul doğrudan kaçmaz
Bir dost mahremi, meydana saçmaz
Eyleme dost gülünç olan nedir?
Her insanın bir zaafı vardır
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!