Şimdi istişare çağı ruhumla benim
Ruh tenin anasıdır cesetler öksüz
Gittin sen..Ve şimdi kimsesiz tenim
Karanlık bir acunum,ışıksız göksüz
Gök çökmüş,yer yıkılmış,yitmiş gökler örtüsü.
Gümüş rengi şafaklara kamufle
Görünmez. Dumanın gümüştür rengi.
İstersen dumanı karanlığa üfle
Görünmez! Gecenin gönülde dengi
Sırrı tütenden öğren diyorsun bana
Bir nefeslik virgül gibi
Yüzündeki çukura
Ekmek için mezarımdan siyah güller kopardım.
Bir soykırım işledim papatya bahçesinde
Gonca güller katlettim
Yaprakları açmadan.
Biz Turan güneşinde büyüyen çiçekleriz
Düşmana doğru kinle yürüyen Türkçüleriz
İhanetin çevresini bürüyen pusatlarız
Bize buyruk gelince ülküye can satarız
Ey vatanın derdiyle hayıflanan yiğit
Sırtında neden çuval var çocuk?
Çantan nerede, çuval ne için?
Kirletmeli ellerini elbette.
Motor yağı mı?
Renkli boya mı?
Sen karar ver ufaklık, günahsız melek.
Kimi iliklerinde
Çıldırtan bir haz duyar
Ölüm, zulüm, kan, savaş
Hülyasında canlanır.
Ki o vicdansız köpek, milliyettir kalkanı;
Zehirlerden zerre seçip dert arasından
Kan sıçramış mazimize sırt yarasından
Dünü düne gömdüm bugün, mazi topraktır
Gözlerinde umut gizli, gözüm tutsaktır..
Sağanak sen yağmuru, gönlüme şakır şakır
Sen,
Mehtaplı gece.
Sen,
Mehtaplı gecede yağan ince yağmur.
Sen,
Kitâb-ı hece.
Sen,
Ey kendi 'Şiir'
Gözleri 'Şair' kadın!
Bak.
Ömrüm olsun ustalık eserin.
Sen, özgür bir şiirdeki tek 'Kafiyesin'
Sen..
Soğuk bir mevsimden sonra cemresin
Sen aklımı kuşatan bir mefkûresin
Senin ellerin küçük,
Narin kırılgansın.
Küçüğüm,aşkın ne büyük!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!