Eren Ergül Şiirleri - Şair Eren Ergül

Eren Ergül

Ardıma düştü martılar
Sessizliğin çırpınışlarında çığlık çığlığa
Avuçlarımda soldu istanbul akşamları
Sokaklar sebepsizce vurdu alnıma yalnızlığı
Sonra yağmurlar yağdı uzun ve yorgun
Ve başlangıcına gelindi sonun

Devamını Oku
Eren Ergül

Düşünüyorum
Ve gülüyorum kendime
Çocuk haylazlığım geliyor aklıma
Ve annemin yüreğine sığınıyorum
Ve annemin gülüşleri çocukluğum
Bir sevinç,bir hüzün sarıyor içimi

Devamını Oku
Eren Ergül

bir ses geliyor kulağıma uyanıyorum. ayak sesleri başka ayak seslerine karışıyor. bir ses,başka bir sese. derken kargaşa başlıyor,bir o yana bir bu yana...

sabahın en erken saatlerinde ellerimi ve yüzümü üşüten bir hava karşılıyor beni.ağaçların arasında yapraklar topluyorum.dallar sallanıyor hafifçe.dağların ardından ve dalların arasından inceden gözümü alan bir ışıkla doğuyor güneş.ilginç olan ise diğer tarafta ayın yavaşça gözden kaybolması oluyor. ve yorucu bir yolculuk başlıyor. zaman çabuk geçiyor,söylentiler,söylenceler ve adımlar çabuk ilerliyor.derken hava yavaş yavaş kararmaya başlıyor.dağlarda evlerin ışıkları yayılıyor,uzak.tıpkı istanbul'un titreşimli ışık oyunları gibi.

eller yorgun,ayaklar yorgun,gözler yorgun ama zihnim hep seninle.seni bedenime sığdırdım,seni yüreğime sığdırdım.sen nereye gidersen ben oraya.

Devamını Oku
Eren Ergül

odamdayım,
karanlık...
bir mum yakıp karşısına oturdum.
duvara yansıyan gölgemle yudumladım sevdamı
çocukluğumda yaptığım gibi:
baş parmaklarımı birleştirip,

Devamını Oku
Eren Ergül

başka bir şehirden geliyorum sana bu kez.
başka bir şehirden,
bir avuç mavi sunuyorum yüreğine.

Devamını Oku
Eren Ergül

kendimi içimden çıkartıp karşıma oturtuyorum.
ne eksik ne fazla
ne görüyorsam bir karakalemle kendimi çiziyorum
bir yanım pişmanlıklarıma üşürken
bir yanım benliğime yanıyor.
ardından tebessümlerim

Devamını Oku
Eren Ergül

Seni bir fidana benzetiyorum. Büyümek için bekleyen bir fidan. Avuçlarımdasın. Henüz köklerin küçük. Gövden ince ve tek dalın bile çıkmamış. Toprağa ekiyorum seni ve kapatıyorum üzerini. Büyümen gerek. Büyümen için günlerin geçmesi gerek. Güneş görmen gerek. Rüzgârın doğru yerden esmesi gerek. Rüzgârı hissetmen gerek. Bir bebek gibi. Sevgiye muhtaç. İlgiye muhtaç. Şefkate muhtaç. Büyümen gerek. Ama hızlı değil, cok yavaş. Gün geçer güneş görür ömür. Toprak ısınır. Ve sen büyümeye başlarsın yavaşça.hadi birleştir ellerini ve parmakların birbirine girsin. Ellerini bir fidan farz et. Gün geçtikçe, güneş sırtına vurdukça, sen ısındıkça, rüzgâr serinlettikçe, sen büyümeye başlarsın. Şimdi parmaklarını yavaş yavaş açmaya başla. Gördün mü bak şimdiden on tane dalın oldu. Kalınlaşıyor gövden, kök salmaya başlıyorsun. Büyüyorsun. Sen büyüdükçe insanlar salıncak kuruyorlar dallarına. Böcekler saklanıyor kabuklarının altında, kuşlar yuva kuruyor. cicek açıyorsun, yaprakların çıkıyor, uzayan saçların gibi. Bak görüyor musun? Hissediyor musun? Büyümeye başlıyorsun. Günler geçiyor ama güneş yerini ayaza bırakıyor bu kez. Bir zaman ısınmıştın ve simdi üşümen gerekiyor. Evet, büyümek acı da verir. Şikâyet etme. Asla. Ayaz sırtına vurmaya başladı, üşüyor musun? Yaprakların solmaya başladı. Salıncaklar sahipsiz kaldı. Böcekler kaçtı senden, kuşlar terk etti seni. Seninle yeşeren, büyüyen yapraklar yavaş yavaş koptu senden. Rüzgârlar alıp götürdü hepsini. Kar yağdı sırtına. Islandın. Bak şimdi de küçülmeye başladın. Bunu en iyi bir ağaç yapabilir: Büyümesini bildiği gibi küçülmesini de bilen... Ve simdi ben tekrar geldim. Senden yeni bir tohum alıp tekrar ektim toprağa. Ama bu sefer gitmeyeceğim yanından. Sen büyüdükçe, güzelleştikçe, çiçek açtıkça, seni kırmak isteyen eller uzanacak. Ben müsaade etmeyeceğim buna. Kendimden bir çit öreceğim etrafına kimse uzanamasın sana diye. Ve bir değnek olup saplayacağım kendimi yanına ve bir iple bağlayacağım sana. Sen ayakta durmakta zorlandığında ben yanında olup yüküne ortak olacağım. Senle büyüyeceğim. Gün gelecek sen tekrar büyüyüp küçüleceksin. Bir ağaç gibi. Bunu en iyi bir ağaç yapabilir. Büyümesini bildiği gibi, küçülmesini de bilen. Sen bir fidandın ve bir ağaç olup kök saldın içimde.sen kök saldıkça toprak anlayacak seni.senin bir fidandan ne eksiğin var ki?

Devamını Oku
Eren Ergül

Farzet ki bir ağacım yanıbaşında biten.
Dallarıma salıncak kur,
Rüzgarım tez yetişir.
Farzet ki bir okyanusum enginlerde.
Asıl küreklere,
Martılarım uğurlar seni.

Devamını Oku
Eren Ergül

birbir azalırız ömrümüzden.
yapraklar dökülmüşlüğümüzün aynası oluverir

renk cümbüşü kalmaz elde
solmaya başlar tenlerimiz,yüreklerimiz

Devamını Oku
Eren Ergül

sen giderken,
ne kadar tebessüm varsa içimde sana dair,
hüzünlerimle,
bir çocuğun ağlayan sesindeki titreyişe büründü.
sen giderken,
böyle olacağını sanmazdım.

Devamını Oku