açtım kader perdesini
çıktım dünya sahnesine
tiksindiğim her deseni
çizdim ayın ensesine
sabrıma bağırdı dilim
düştüm bir kuyuya
oldukça karanlık
mahlasıyken gayya
refikim yok artık
gözlerimin feri gitmiş
sardı yine başımı
yorgun bir düşünce
kırdı mezar taşımı
ben toprağa düşünce
bir çiçeğe imrendim
değmeyecek gönlüme
senden bir selam
ağaracak gün yine
kulağında selam
bu ara çok suskunum
bağırıyorum
ele avuca düşkünüm
ağlıyorum
sevenler beni, kaçıyor
korkuyorum
gün dönüp yine sabaha eriyordu
adamın gözünde kan beliriyordu
son kez dağınık ve serindi yorgan
saklamıştı önceden hazırdı urgan
koyu gözlerinde kalmamıştı beyazlık
kanlı çizgilerinde büyümüştü karanlık
göğe baktım ve gördüm zindanı
dedim ya rab bu ne güzel çatıdır
bahçesinde geçirmiş olsam bir anı
nazarımda eşyanın en güzel katıdır
tekmiş çokluğun en az noktası
başımda bir dert yürütmez beni
bir his var her gecede, seziyorum
başım da bir dert aratmaz beni
bir iz var gör hecede, beziyorum
inancım bir topraktan medet umdu
sarkıtırken elimi vedamın balkonundan
iç taşım buğulandı hüznümün sağ kolundan
zayıflarım her gece yıldızlara komşudur
kuvvetimse her güne yenice bir kuşkudur
damıttım gözlerimi kuyusunda göklerin
tek başıma itildim göğsüne höyüklerin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!