Havası kararmış bir günde
Boşuna düştüm karmaşaya
Küçük küçük yeşiller
Maviler ve ışıklar
Olsa da çırpınan
Sıyrılamıyor bir türlü karanlığın içinden
Gidiyorum artık,
Dönüp geriye bir daha bakmayacağım.
Hızlı hızlı yürürken, Eyvah!
Yolumdan geriye dönmeyeceğim.
Ah! O, ardımda bıraktığım yollar
Sağ elimin parmak uçları, tırnaklarımla tırnak etlerimin birleştiği yerde kan revan içinde. Tekrar tekrar kazıyorum arabanın ağırlığından sıkışmış karı. Soğuktan çatlamış ellerimin jilet kesiği gibi kıymık kıymık olmuş parmakları. Yarıldıkça sıkıyorum acı veren avuçlarımı ve parmak uçlarımı.
Yaşamak veya ölmek, teslim olmak veya olmamak… Düşünemiyor insan artık kahpeliği, düşünemiyor insan artık çocuklarını… Ve çaresiz… Ve umutsuz… Ölümle yaşam arasında gidip gelmek, Ne kötü Allah’ım bunu yaşamak!
Hava karanlık, fırtına keskin ve şiddetli. Göz gözü görmüyor, sanki cehennem azabı, sanki cehennem ızdırabı… Şiddetle savrulan karlar olmuş bir tufan. Nefes aldırmıyor saniye geçmeden… Ne olur sevdiğim inan… Yaşamaksa seçtiğim yol, geçip gitmeliydi bu an. İşte, buydu içimdeki hırs ve heyecan…
Yine akşam oldu
Yine içim hüzün doldu
Yine ben yine sazım
Hep hüznüm hep nazım
Yine sazım yine ben
Yapraklar dökülüyor birer birer
Son kış ayında kara bir gün
Sanki canımdan can sökülüyor
Vuruyor da vuruyor
Henüz dalları büyümeden
İstanbul:01 Nisan 2008
Saat:22.00
Durgunum gülmez yüzüm
Duygularım karma karışık
Dongunum ağlamaz gözüm
Salıncakta oturmak kaldı bana
Sevdiğimin gönlünde
Bir tutam kavga kaldı
Seyrederken âlemi
Bana komik bir anı kaldı
Bayburt:26.12.2004
Saat:23.00
Nafile diyemiyorum
Be dostum
Nafile diyemiyorum.
Bayburt
22.07.2001
Saat: 11.45
Bir gün
Ölüp gidersem bu dünyadan
İzmit’ten Çınarcığa
Yeşilin maviye değdiği yerde
Uzunca bir çizgi,
Dizilmiş boşalmış evler
Kâğıt destesi gibi
Yana yatmış
Şiirlerin hepsi birbirinden güzel, bu şiirleri okuyanlar Şairin çok derin duygular içinde olduğunu ve hayata farklı bir bakış açısıyla baktığını anlayacaklardır.