Telefona yapışmıştı aşk, 
Büyüsünü yitirmek korkusuyla...
Oysa tende,
Oysa gözde,
Oysa emekte;
Gölgeler baş ucumda, ağlak bir geceye uyanıyorum heyhat! 
Saatlerin hükmü yok bu zamansızlıkta.
Benliğim sıkışmış aslı belirsiz gölgelerin arasına,
belki eşlikte kimi benlikler ama cılız, bencileyin...
Çocukluğuma gönderme yapan bir marş kulaklarımda,
Çığlıklar duyuyorum, 
Evrenimin tenhalarından...
Yakarışlar, haykırışlar
arasında Ben...
Ya beynim aç huzura,
Ya koşulsuz sevmekten...
Ve aralanınca aklın perdeleri, 
Uçsuz bucaksız delilik ormanı
Göz kırptı insana
Hiç zaman kaybetmeden.
Aşmak kolay göründü önce
Biliyorum yine aldatıyorum kendimi
Sonu olmayan bir denizde
Bitmeyecek bir fırtınaya
Yelken açıyorum
Alamıyorum kendimi bundan
İhanet tende ter mi sadece; 
Bazen yasak bir busenin hayalinde zuhur
Yahut gözde esir bir silueti
Sevgilinin bedeninde aramak
Zor değil ki ey can, ihaneti anlamak
saatin tiktakları 
gelecek zamanlara ve geçmişin ölü yüzlerine
selam çakıyordu durmadan..
soluksuzluğun içinde soluklanan
yürek atımları da eşlik ediyordu ya,
terslik vardı yine de bu işte.
sanki asırlar sürecekmiş gibi varoluşu
yaslandı mabedine
oysa ıslak bir zeminde
gel-git ritminde
sinsi bir hazırlanış vardı depremine
Yüreğimi tutsak etti
Usumun ordusu
Karşı gelemedim (!)
Bilirsin;
Komutansız
Savruktur
-I-
Harput Kalesini izleyen vizöre takıldı aşk
Yanılsamaydı, anlattığın;
Kalenin burçlarından düşüşüm
Ve tutup çekişin.




- 
  
 
İzak Azuz
 
 
- 
  
 
Serkan Selim
 
 
Tüm Yorumlarerdem merhaba ben izi sana msn adresimi veriyorum bilgesu ile gorusturursen beni sevinirim[[email protected]] hoscakal....
eline kalemine yüreğine sağlık erdem hanım