Söz, kalemin ucunda bir damla mürekkep gibi süzülürken, ben onun içinde var olurum. Kimi zaman aşkın, kimi zaman firkatin hüzünlü bir yankısıyım. Kelimelerim, derûnî bir sevdadan, kaybolmuş bir vuslattan ve adı konmamış bir bekleyişten doğar.
Gecenin en tenha saatlerinde ruhum kaleme dokunur, kalem kâğıda… Böylece mısralar bir âh olur, bir niyaz olur, belki de bir derman arar kendi içinde. Divan şairlerinin izinde, eski kelimelerin derinliğinde, modern duyguların sarayında bir yolcuyum. ...