1977 çorum mecitözü doğumlu sosyal hizmetler önlisans mezunu kamu çalışanı
Kaldırım taşı gibiyim,üzerine basılan
oysa dağda bir kaya idim söküp atılmadan
Sen çiğne sen de sesim çıkmaz
sanma acımaz oysa bir köşede beklerim Yine sen gelirsin diye. kaldırım taşı gibiyim Bir köşede yapa yalnız, geceleri sokak lambasının altında ayazda bekleyen.
Oku oğlum oku"Kalmasın aklında bir şek. Dokuz cahilden iyidir bir semerli eşek.
Seni sana bıraktım, git istediğin yere. Beni bende bıraktın bin hüzün ile. Geçen ömrümün bahar hiç olmadı. Sensizliğin yeri hiç bir zaman dolmadı.
Sitemim var ey yar, sana Unuttun demek hiç bakmadın bu yana Sevdayı sende bulup sende kaybettim. Hüznü kederi bana sen öğrettin.
Ver elini desen artık beyhude Baharım bitti mevsim zemheride Seni sana bıraktım git istediğin yere.
Uçurumdan aşağı sallanan bir halat
Ucunda ben
Halat çürük
Bir de amansız bir fırtına
Aşağısı derin, sarp ve karanlık
Hiç görmezdim sararan yaprakları Yollarda kırılan dalları çocuk idim bilmezdim bunları çok görür oldum yaşlanmış kamburlaşmış insanları Baharım çabuk geçti gün ikindi sonu
Karşılaştığımızda tanımamazlıktan geldin,
gözlerin sustu, bakışların kaçtı.
Oysa bir zamanlar
o gözlerde doğardım her sabah.
Hatıraları ne çabuk unuttun,
Hıdırlık güzeli, gittin başkasına,
benim içimde sen kaldın.
Unutmak kolay değil,
aklımda kaldın,
gözümde kaldın,
bir de söyleyemediğim sözlerimde…
Sen gittiğin o günden beri, Ruhumda ince sızı kalbimde bir hüzün Her yılın o mevsimi geldiğinde, Kalbim kırık gönlüm yaralı.
Yıllarım yorgun, sevdam vurgun yemiş. Yokluğun zor hayalin ne güzel Unutmak imkansız, hatırlamak güzel. Hasretin içim de sevdam yaralı.
Konuşmayan şeyleri dinledin mi hiç?
Gökyüzü sabırla bekler,
ama hiçbir yıldız geç kalmaz.
Kök, karanlıkta yön bulur;
toprak, kimseye anlatmadan büyütür.
Toprak uyur gibi görünür,
ama içi yankılarla doludur.
Bir yaprak düşerken,
bin yılın sırrını fısıldar.
Taş, sabrın bedenidir;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!