İlk defa düşmedin sen bu tuzağa;
Cüceyi yücelttin mazide gönül.
Suçum nedir diye bakma uzağa,
Gözünün önünde asude gönül.
Kalbimdeki hicran ile
Seni bekler durur gönül.
Karşımdaki cemalinle,
Sızım sızım sızlar gönül.
Uzaktayken yanıyorum
Usul usul parladın, ışığınla kör ettin,
Yolumu bulmam için gözüne muhtaç ettin.
Cisminle gübreleyip can verdiğim goncanın,
Kökünde kibrit suyu: Aslına rücu ettin!
25.12.2018
Senin yaktığın volkan püskürmek istese de,
O ateşi gönlünde söndürmek, yasak bana.
Ruhunda büyüttüğün tertemiz beyaz gülü,
Sunsan da koklayamam, yaklaşmak yasak bana.
Gündüzlerim anlamsız, akşamlarım efkârlı,
Gecelerim karanlık, zaman geçmek bilmiyor.
Yârinden ayrı kalmış garip gönlüm yaralı,
Gözlerim ufuklardan bir teselli bekliyor.
Ağaçlar gelin olmuş, kırlarda çiçek açmış,
İnsan ömrü boyunca hiç taş taşır mı?
Sabrım, gücüm bu kadar, uğurlar olsun!
Her cevrini çeken hiç yuhalanır mı?
Benim haddim bu kadar, uğurlar olsun!
Bin istedin bin verdim, daha yetmedim,
Bakmaya kanamazdım,
Öpmeye doyamazdım,
Sıkmaya kıyamazdım
Yavru kuşumdun sen benim...
Bir sözümle kırılırdın,
Neden vazgeçtiğini bir bilebilsen,
Keşke beni bırakıp, terk etmeseydin.
Gözlerinden okunan tatlı nağmeyi
Diline çok görüp de, zulmetmeseydin.
Namus belası mıydı seni susturan,
Hayalin tüterken gönül gözümde,
Her yolum kıvrılıp sana geliyor.
Yüzünü görmeden geçen günümde,
Kalbime inceden sızın geliyor.
Yanına varmışken en mutlu demde,
Gençliğin ateşi damarlarımda
Akarken her günüm bir maceraydı.
Duygular tutkulu, zihnim sarhoşken,
Tattığım hayatın buruk tadıydı.
Gönlüm bir serseri, ben bir serseri,



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!