Hata sende değil ağaç,
Hata seni susuz bırakan,
Hata seni sevgisiz bırakan,
Hata seni yalanlarıyla kandıranda.
Hata tam olarak senin köklerinde,
Oradaki vicdanın sana hep susuz da olsan yaprak çıkartıyor,
Arayacaksın,
Hep doğruyu arayacaksın.
Bulamayacaksın.
Her seferinde hata yapacak,
Aramaya devam edeceksin.
Hayata bakmayı,
Hayata dokunmayı bilseler.
En güzel çiçeğin kendileri olduğunu bilebileceklerdi.
Belki,
onları farklı bir yerden izleyen hiç bilmediğimiz varlıklar,
En güzel yeri ayırmıştım sana hâlbuki,
Başucunda ruhunu doyuran bir gramofon,
Güzel bir manzaradan içeri giren vapur sesleri,
Balkonunda gülümseyen hoş kokulu çiçekler,
Beyaz dövme demir masada iki şarap kadehi.
Uzunca bir sokağın, çıkışını arayan kaybolmuş bir gezentisiyim.
Ruhum sahte hayatlarda misafir,
Bedenim yalan insanlarda kobay.
Çapaklı gözlerde bir öğle uykusu hayallerim,
Gözler açılınca gerçekler görülür.
Buralar çok sıcak,
Rüzgarı da al gel ne olursun..
Dahasını istemem.
Dahasını arasam da bulamam buralarda.
Buraları bana göre değil,
Hiç kimsenin keşfetmediği bir şehirsin,
Gözlerin sahil..
Dudakların gecenin kuru gürültüsü.
Bir bar kadar yalnızsın sabahları.
Fahişeler kadar duyarsız.
Tek derdin Güneş'in ışığını almak da olsa,
Ondan beslenip büyümek, büyütmek de istesen,
Huzur vermek adına, tohumlarını da saçsan,
Yine solarsın, yine batırırsın dikenlerini,
Çünkü sen ne çiçek olabilirsin ne de edebiyat.
Telaşın büyülü hanesine yazılan simalar,
Ruhuna özenen bezeli gülüşler kadar büyülü,
Yüzüne gülüşen ifadeler kadar seviciydi,
Yüzüne dönüp öpmeliydi simandan.
Ama öpmedi.
Belki öpülmeliydi dudakların,
Şefkatimle demlenip,
Fincana dökmek istiyorum seni
Çay kaşığı ile yudumlamak istiyorum tadını.
Dilim bile şaşırmalı,
Yanmalı sıcaklığına.



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!