Sıradan olarak nitelendirilebilecek bir çocukluk yaşayarak ilköğrenimini bir devlet okulunda tamamladıktan sonra, Kanuni Sosyal Bilimler Lisesinde ortaöğrenimine başlamasıyla birlikte edebiyata da ilgi duymaya başlamıştır. Özel hayatındaki gelişmelerin onu şiir yazmaya itmesiyle, ilk eseri olan Sarmaşık adlı şiir kitabını ortaya çıkarmıştır. Yeni şiirler yazmaya devam etmektedir.
Adın geçti yine.
Bir dost sohbetinde.
Yüzün geldi gözlerimin önüne.
Buruk bir gülümseme kapladı tüm bedenimi.
Gözlerimi kapattım.
Durma.
Öyle kuru kuru yaşamaya gelmez hayat.
Nefes almaktan fazlası gerek insana.
Yaşamak gerek.
Doruklarda yaşamak,
İliklerine kadar.
Sınavın son beş dakikası.
Ve benim kâğıdım bomboş,
İşte bu kadar korkuyorum.
Aklım almıyor, mantığım kabul etmiyor.
Gülüş dediğin iki dudak arası birkaç tane diş.
Nasıl?
Ben mi?
Ben, senin yalnız tarafınım.
İstanbul’un tam ortasında,
Bütün heybetiyle dikilen,
Galata’nın yalnızlığına eş.
Denizin dibine gömülü benim sevdam.
Masama bir buket kurumuş çiçek, birkaç da hatıra bıraktın giderken.
Onları da tuttum, Marmara’ya hediye ettim.
Sahi, hediyelerim güzel miydi Marmara?
Güzel de kelime mi..
İnsan dediğin aklından çıkartamaz bazı anları.
Saat 01.32
Kıyıda oturmuş denizi izliyorum.
Bilirsin hani dalgaların sesi, sudan yansıyan ışıklar falan.
Şehrin uğultusu geliyor arkamdan.
Tenime vuran tuzlu rüzgârı hissediyorum.
Düşünüyorum.
Bir parça köz gibiyim şimdilerde.
Tüm o yangınlar dinmiş,
Verebileceği bütün zararı vermiş.
Yavaş yavaş sönmüş.
Ama gizli gizli,
İçin için yanmaya devam etmiş.
Seni sevmek,
Aralık yağmurlarında ıslanmak gibi.
Biliyorum hasta edecek beni.
İliklerime kadar üşütecek.
Ama yaşadığımı hissettirecek.
Seni pek çok şeye benzetebilirdim.
Bir istiridyenin incisine örneğin.
Ya da Ege’de bir günbatımına.
Öyle sıcak, öyle güzel, öyle eşsiz...
İnanan kalbimin tanrıya yakarışı.
Kaç gece? Kaç gündüz?
Kaç yaz geçti?
Yaz dediler,
Ben de yazdım.
Satırlar dokunurmuş kalbe.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!