Hani bana her fırsatta,
seni seviyordum derdin.
Söylemesi çok kolay da..
Bir inandırabilseydin.
Haydi gel..
Bütün içtenliğinle
tüm sevecenliğinle
bir kez daha gülümse.
Korkma göz kenarların kırışmaz.
Yaşam senin
Bu şehrin ortasından bir nehir gibi akan
Boğazın etrafında yanyana sıralanan
Bembeyaz yalıların cennet bahçelerinden
Zarif kuğu misali süzülen teknelerden
Geçmişten günümüze yaşanan bu ruyadan
Hayalimde yatan,
Odessa'da minnacık bir dükkân.
Potemkin zırhlısı filminin,
çevrildiği merdivenlerin..,
Pek te uzağında olmayan
ufak.., Gelenlerin,
Asuda geçen ömrümde,
tek çılgınlığım sensin inan.
Kahreden güzelliğinle,
sensin benliğimi benden çalan.
Ancak pişman değilim.
Bir Ali abimiz vardı.
Neşelendiği zaman veya kederlendiğinde,
hayatından bir şeyler anlatırdı.
Tahsil klâsik lise.
Ne iş verilirse yaparım diyen,
yani hiç bir şeyi tam bilmeyen.
İstanbul maktûl şehir..
Katil biz, katil siz, katil hepimiz.
Sokaklar pis
Havada toz duman, havada sis..,
Soluduğumuz zehir,
yollar.., Trafiğin kilitlendiği birer nehir.
Seni özlemekten başka
yapacak hiç bir şeyim kalmadı.
O kadar tedavi boşuna..
Kâlbim sağalmadı.
Hayattan, senin sevginden
gelecek hayâllerinden..,
Eski İstanbul’dan,
güneşi selamlayan ilk bakışlar..,
Topkapı sarayı’ndan.
Musa’nın asası,
Büyük İskender’in lahti
Gül dudağın renginin, bir de elâ gözlerin
Şarkı gibi nağmeyle efsunlayan sözlerin
Her gece saatlerce edilen sohbetlerin
Sarıp da sarmalayan, ahengine tutkunum.
Gülünce açıveren, gonca misâl gamzenin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!