rengi yok gözlerinin
sözlerin dokunaklı esmer
hasretin gözlerimde su kırmızı
ince narin öfkesiz aklarım
uzun ve koyu gecelerim
yağız hallerimin kıvılcımları kında
fermanımızı kim yazar
bana zor geliyor bu diyar
ben düşürdüm beni
yaylada kızılcık zamanı
yaşlı, yaslı hallere
kendi münasip yarimden
taşıyamadım
soldu bahçelerim
bülbüller gitti
sevgimizden izler yok
seven yok sorma
sevilen yok sarma
bir kadın
yalın gözlerle
ağır ağır kesti gönül bağını
bir erkek
düş'tü
saat gece on kırkbeş aklıma düştü
sabah dört otuzbeş siz yoktunuz
iki duvar bir pencere
hesaplaştım dün gece
Asbuzulu şairle
bıkmadım , utanmadım
haber ettim dostlarla
yorulmadım , usanmadım
mektup saldım postalarla
gel dersin , geleyim desen
bir he desen
mısralara gömülmüş
yanık bir türküydün
bir martı çığlığı kadar eski
havva anadan sonraydı belki
venüs kollarını kaçıncıya açmıştı
süleyman belkısı almamıştı
zamana asılı çığlığım ,vur yıllara
gelleri , vuslatları , gözyaşlarımı
hasretin uçurumunda ha düş'tüm , ha düş'tün
sonsuz kırların obruklarıyla göçtüm
seke sürüne geldim çemberlerin gölgesinden
korkuya mı benziyor halim , sırıl sıklam
hatıraların kar,ayaz,beyaz
yolların hasret,özlem,çıkmaz
yıkık kalbim nenni nenni
nasıl dayanıyorsun içten
kutsal zamanlarda üç kişiydik
sen ben ve aşkımız
isanın doğduğu yıllardı
kutsal sandık vardı
kutsal kan , kutsal kase yoktu
Asbuzu da yanlız açan çiçekler gibi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!