Yüregime bir gül çizdim kanlı yaş ile.
Herkes dönmez dedi ben inanmadım.
Cuzdanımda saklı solmuş resmine.
Bakıp,bakıp yine bügün agladım.
Benim herşeye inat.
Bir türküm olmalıydı,karanlıga söylenen.
Namelerinde sevdalılar.
Derten kederden uzak.
Benim bu şehre inat.
Gülüşlerim olmalıydı biryerlerde saklı.
Alıp götürün beni,de kuşlar.
Mavi okyonuslara.engin denizlere.
Ne olur beni,de götürün kuşlar.
Güneşin dersiz dogdugu yerlere.
Ögle fazla agır degil yüküm.
Bir kanatlık gülüşlerim.
Şimdi sensizlikten başka birşey degil,senden kalan.
Degişmeyen bir kokun.
Ara sıra rüzgar getiriyor uzaktan.
İşte şu resmin.
İnadına indirmedigim duvardan.
Beni bir hüzün sarar.
Yoklugun benim peşimi bırakmadı.
Ben senin.
Kuru bir agaca yaslanıp.
Bir kerede olsa seni görebilmek ugruna.
Çok sabahları diri tuttum.
Çok çiğ yağdı şaçlarıma.
Çırpınıp durma ögle boşu,boşuna.
Giden bazen geri dönmüyor gönül.
Sen istersen ömür ver,canından can ver.
Her seven sen gibi sevmiyor gönül.
İstedigin kadar yan agla boşuna.
Sıladan bir mektup geldi dün yine.
Anam hallarımı merak edermiş.
Beş vakit namazı kıldıktan sonra.
Bana türlü,türlü dua edermiş.
Babam kendisine bir kaval yapmış.
Dün onca zamandan sonra.
Son mektubun geçti elime.
Unut diye yazmışsın titreyen ellerinle.
Birde gözyaşların damlamış aynı satıra.
Zarfın içine sıkıştırdıgın kurumuş ğülü toprakla yüzleştirdim.
Belki yeşerir dedim bu sevdanın hatrına.
Bir bak.
Gözlerimin içine,içine bir bak.
Bu bir düş degilki kaldırsınlar uyanayım.
Dolu, dolu digilmi yaşananlar.
Söyle hangisini unutayım.
Artık bir bu şehre inat.
Geceler,de arar oldum seni.
Şu yıldız aynı gözlerin gibi parlıyor.
Şu bulut şaçların sanki.
Bak yine gözlerimde.
Hiç dinmeyecek bir yagmur başlıyor.
Hiçbir şarkı seni eskisi gibi anlatmıyor aslında.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!