Muhacir yüreğim,
Bambaşka diyarlarda yine.
Gurbet içinde dercesine,
Benden kopmuş benliğim.
Yorgun gözlerim...
Susunca bu şehir, bir nevi harâb olur.
Düşünce bir sis gemisi,
Kaybolur.
Gündüz, denizin eşsiz ışıltıları,
Gece ay bir başka...
Hüznüm dolar taşar
Ve giderek yankılanır.
Mahkumuyum çengelli soruların.
Uykular gövdemden ağar.
Cevapsızlık kuşağında,
Çekil saklandığın sinenden,
Umut iste gül yetiştirenlerden.
Sen göster baharı dünyaya,
Semaya uzanmış merdivenlerden.
Ölü bir maziye gömülü hatıralar,
Resimlerde saklı yılların gülümseyişi.
Keder ve sessizliktir arda kalanlar,
Gönül kaldıramaz bu uzun bekleyişi.
Bir an bile güneş doğmaz üstüne.
Ben bu ateşin içinde boğuluyorum.
Kulaklarıma kadar kar, korkuyorum.
Yer acıyı belki damarlarımdan alacak,
Ve son bulacak hükmü sonbaharların
Benim elim uzanmaz ki güneşe,
Yeni bir filize, tan vaktine.
Dem gibi,
Kızıl renginde duygularım.
Kuşluk vakti seslerine aldırışsız,
Gün özlemine sarılı.
Yaşanmışlar,
Zamanı geçmiş yaşanan ayrılıkların,
Duygular mühürlü bir hasret içinde.
Masalların diyarından sesi kalabalıkların,
Hayali gibi ırmakların, şu yalnız çölde...
Hasım kim, hisar kimin belli değil,
Bir dar sokak...
Karanlık düğümleri,
Kalbimin üstünde bir kara delik
Yutuyor nağmeleri.
Dönen bir yol,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!