Adıyaman merkezde doğup büyüdüm, Şırnak üniversitesi ilahiyat fakültesinden mezun oldum.
Aklıma gelmezdi bunca güzelliğin tek bir kişide toplanacağı
Rüyalarda düşlerde sanırdım
Yoktu sanki senden önce bir güzellik tanımım
Asilliğin kadar, kutsallığına hayranım...
Beni bir çift göz vurur
O da hep sende durur
Ne yapsam boş
Ne yana kaçsam çare yok
Kurtulamıyorum senden
Düşlerimi süsleyen dilber
İçimi öylesine süslüyor ki bakışın gözün kaşın
Dünyamı huzurla dolduruyor her bir öpüşün, gülüşün
Esen rüzgarla nefes nefes içime doloyur kokun
Mayhoş ediyor beni Leylasını arayan Mecnun gibi...
Mükafatıdır ruhuma tebessümünün zerresi
İstemem gayrı elalemin cümlesini
Nice maşuk gördüm hiçbirinde yok böylesi
Aşk senin adnın harflerine kazınmış bense bir ümmi.
Reverans eder ruhum gözlerinin her nazarında
Üşür bedenim tebessümünü her gizlediğinde
Ya kabul et kölen olayım bu sahte dünyada
Al bendeki beni ya da sür öleyim senden uzaklarda...
Gel ey yâr, perişan olan bu can kuşumu özgürlüğüne kavuştur
Gel ki ey yâr bu garip sevinsin
Gel ki bu hasretlik bitsin
Sen ki ey yâr saçları dağ teliyle taralı
Sen ki yüreğinde bir ceylanın erkekliği
Yoruldum artık insanlardan...
İnsanların yalan sözlerinden ve
İki yüzlü sahtekarlıklarından
Ne yana uzanmak istesem
Hep bir engel hep bir yalan
Bu yalnızlık kuyusundan çıkmak için
Ey can, sen misin beni gam çöllerinde avare edip dolaştıran?
Yoksa cananın çehresi midir beni dağlara cevelan eyleyen?
Bilirim, yârdan bir beis gelmez başa
Amma,
Yâr çehresin ekşitse, yardan düşmüşmüşe döner insan..
Zamanın ötesinde bir düş gibi
İlk ve son nefes gibi
Lalelerden, papatyalardan kokunu almış gibi
Akşamın en derin yalnızlığında
Nihayet kavuşmak sana...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!