Evcilik Oyunu Şiiri - Uğur Musab Şahin

Uğur Musab Şahin
3315

ŞİİR


22

TAKİPÇİ

Evcilik Oyunu

İnsanlar aynı lisan ağlar, aynı lisan güler.
Aynı coşku aynı neşe, aynı alkışlar eller.
Umut inançtır, uzun zaman bekleyebilir.
Unutursan, bir gün yapılacak iş akla gelir.
2002

Çok sevdiğinden midir ayrılık?
Ayrılınca mı, çok sever insan?
Tutsaklar mı zamanı sevmezler?
Zaman mı tutsakları hiç istemez?
“Öğüdün kısası makbuldür” derler.
Meraklı doğulmaz ki, ölünür beyler.
2002

Doğup büyüdüğüm şehirden kaçırdılar.
Canavar ruhlu, adi üç kız kardeşlerim.
Aile sırrını, dosta düşmana ifşa ettiler.
Efendi bildiğim, yürük efesi yeğenlerim.
Annelerinin kuklaları, bütün kuzenlerim.
Ya yalanlarla avutan, babama ne demeli?
“O demiş miş, dememiş” miş kov bunu
Cebinde akrep, almak için programlı eli.
Çıkmaz sokaklara çıktı, şimdi işin sonu.
Bu şehre sevgi, nefrete dönüştü içimde.
Gitmediğim, düşlerime düşen sokağım.
Geçmişteki kavgalar, öfkeler benliğimde
Geceleri çekip gittiğim, kuytu köşelerim
2002

Dün annem gelinlik telaşındaydı, şimdi karım.
Yarında kızlarım, o gelinlik telaşında olacaklar.
Dün babam damat adayıydı, bugün ben varım,
Yarın, damat adayı oğullarım gelip duracaklar.
Sonra torunum ve kızı derken oğlumun torunu,
Âdem’den beri devam ediyor bu evcilik oyunu.
2002

Tarihte aranır onca tekerrür,
Oysa hatalardır, tekerrür eden.
Etle tırnak olmuş, imanla küfür.
İblisten geçiyor yol, cennete giden.
1992

Babanın fazileti bıraktığı doğruluktur hazine.
“Anamın ekmeği kuru, ayranı da duru” deme.
Ninenin cemalinde gördüm, narin kıvrak belini.
Annenin kötü kızı olmaz, kaynananın iyi gelini.
Ana hakkı Hakkın hakkıdır, kuldan önce gelir.
Kadınlar zayıftır ama bütün analar kuvvetlidir.
Hiçbir süs kadını, analık kadar güzelleştiremez.
Kimse ana gözünde, evlat kadar güzelleşemez.
2010

Eşyanın yenisi, dostun eskisi makbuldür.
Müzik değişir, dans değişir kader taktirdir
Sözün özünü bilmezsen, sözün özü bozar
Yürümeyi bilmeyenler, topuğuyla yol kazar.
Kim der, “yetim kuzudan koç olmaz” diye?
Tavşanı tutan tazı, avcıda ki o endam niye?
Cefa çekmeyen, sefanın kıymetini bilmez
Allah kime verir, kime vurur kimse bilemez.
Cömert malından, cesursa canından olur.
Boynuzları kaşınan teke, kulağından olur.
Hatadan dönmek, doğrudan daha da zor?
Aklından geçenler bilinse, boynun vurulur.
Uyanmaya cesaret varsa, rüya gerçek olur.
Korkaklara göz dağıdır, abi rolü oyna dur.
Hataların dan korkmak, başarmaya engel
İstediğini değil, senden istenenleri alıp gel.
Servet ayağının altındaydı, eğilip almadın.
İnadın gururun uğruna, beş parası kaldın.
“Çile çekmeyen, merhametsiz olur” derler.
Yüzeye çıkmak için, önce dibe inilir beyler.
2011

Önce ibda, sonra inşa eder.
Ardından, tecelli eder kader.
Cesurlar, ölümünü yanına alır.
Ölümü göze alan, hayatta kalır.
Kalp katıysa, aşktan almaz haz.
Ataistse ister ecir, ister şirk yaz.
Sağlığında dağıt, malda üç beşi.
Ölünce beden bile kabrinin leşi,
Sözü sakla, malından fakire ver
Az da versen hayrı "hayırlısı" der
2010

Yarab! Af bekleyen onca kullar var.
Beni af edecek, başka kimim var?
Malı mülkü, mezarına götüren yok.
Mal mülk kavgasında, ölenler çok.
2012

Şehirde, hiçbir kadında görmedim,
Anadolu köyünde, kadında vefayı
Hiçbir şehirli kadında, hiç olmayan,
Çıkarsız sadakatini ve almamayı
Hiçbir şehirli kadını sevemedim,
Anadolu köyünde, kadınlar kadar.
Hiçbir şehirli kadında sanmadığım,
Onlar kadar saf temiz ve fedakar.
Hiçbir şehirli kadında bulamadım,
Anadolu köyünde, kadındaki hali
Ve hiçbir şehirli kadında olmayan,
Kınalı saçta ot kokusu, nasırlı elleri
Hiçbir şehirli kadınlardan duymadım
Köylü kadının susarak anlattıklarını
Hiçbir şehirli kadının anlayamadığı,
Kendini ifade edemeden, anlattığını
Hiçbir şehirlide olmayan masumiyeti
Ve onlarda ki sabrı, sebatı, feraseti...
2010

Uğur Musab Şahin
Kayıt Tarihi : 10.8.2010 12:26:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Uğur Musab Şahin