En ölümsüz cümleleri düş’üyorum dudaklarıma;
Ölüme razı gözlerim gülümsüyor…
Sana duyumsadığım tüm hisler hissizleşiyor;
Şimdi hiç batmayan bir güneş gibi oturmak vardı kalbine
Ağlamaktan yorgun düşmüş bir çocuk gibi
Duruvermek gözbebeğinde
Göz penceresine düşen ağacın dalına uzandı hayalim
Tuttum dalından
Çıktım bir göğün kalbine
Rüzgarı bir kokudur bu kalbin
Cennet misal kokan.
Büyüsü olmayan bir elma yedim ben
Nisanlar gökyüzünde geçici hüzünlere
Temmuzlar ise kalıcı sıcaklara gebe gibi
Duruveriyordu tepemde.
Az evvel okuduğum şiirin şairi
Ölümünden evvel mi bilinmez
Bir hüzün bırakmış
Sarı bir gülün rengi satırlardır şimdi dökülen
Rengini dokunulmamış, eskimemiş duygularımdan alan
Göğsümdeki tunç siperleri eriten
Güneş hokkasına batırılmış
Alemleri eriten parmak sureti divit
Göğü yarıp, yüreğine inen his
Şiirden kıyafet ördüm
Sardı yarin her yanını
Şairlere malumdur
Setreylemezse şiir yari
Aşk kabul olmayacak.
Yürürdü yol gözbebeğime basa basa
Bir çakıl taşı fırlardı yolun ayağından
Tozlar içindeki tarlama
Bir kadın bağırırdı tozlar içinden
İçinde erirken taşlar.
Solgun bir gül kokusu
Kokusu olmayan solgun bir gül
Gülü solgun bir toprak
Toprağı serin bir solucan
Solucanı kaçan bir lav
Lavı içine hapsetmiş bir toprak
Giderek kağıdın rengine bürünüyor
Kalemimden akan mürekkep
Böyle olunca
Unutuveriyorum kalemimin
Neyden mürekkep olduğunu.



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!