Sabah kahvaltılarından evvel
Sigara yakmazdık elbette.
Mesut olsaydık sadece.
Bir özlem,
Bir hasret.
Neyse
Sen benim yaralarım.
Sen benim yarınlarım.
Tüm şehrim sokaklarım.
Tutmuyor ellerim ayaklarım...
Bir siyah ki acılarım,
Her veda zamansızdı aslında ve veda ediyordu zavallı harflerim bile.
Esir yaşanırmış aşka
Üzerine giyeceklerinden de arınıyorsa bir zangoç
Yağan bir yağmurun altında çıplak ve birikmiş kendine
Çoğu akmış toprağa hem içi hem de kanı
Esir de yaşanır bu aşka
Geceleri hariç!
Beni sorarsan.
Dedeme göre,
Yüzde bilmem kaç deliyim.
Anneme göre asabiyim.
Babama göre kaygısız.
Yakın aile dostlarıma göre fazla mütevaziyim.
Yürüyor yorgun bacaklarım
Varmaktayım varacağım yere
Karanlıktı varışım
Islık çaldı bir kulaksız yarasa
Çimenlerin arasından
Baktım
Yalan gözlerinin akı kadar herşey
Bu beyazlarda kendince yalan..
Bir mevsim daha geçti yalanlarla,
Olsun belki gelecek yaz'a erteleriz doğruları.
Bu bile yalan..
Bu kış ufak gerçeklikler yağar belki üzerimize.
Dünya'da yalnız yaşıyorduk. Herkes öyle değilmiş gibi yapıyordu. Ama aslında gece yastığa başlarını koyduklarında kendi düşünceleriyle baş başaydılar.Tüm dünya ile kafataslarının içinde..
Rüyalarımda kendimi uyurken görüyorum.
Her sabah kalkıp,
Kaldığım yerden devam ediyorum..
Yaşıyor muyum?
Aslında hiç sanmıyorum..



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!