Dert içerdi elinden gözlerine değenler
Yare köle olurdu bir kez boyun eğenler
Bu yol ızdırap yolu demeye kast edenler
Birkez a diyemeden şahı azba değerler
Gülün kanadı kırık sarması ihtimali var,
Bir engin lütfunla gülmesi ihtimali var,
Kanada gerek yok bir nazar yeter,
Yarasın sarmış gibi uçması ihtimali var,
Bir cilve-i tecellin olsun yeter,
Ebedi mesrur olması ihtimali var,
Gülün kanadı kırık sarması ihtimali var,
Bir engin lütfunla gülmesi ihtimali var,
Kanada gerek yok bir nazar yeter,
Yarasın sarmış gibi uçması ihtimali var,
Bir cilve-i tecellin olsun yeter,
Ebedi mesrur olması ihtimali var,
Gözlerimi kapatsam yine de ölür müyüm;
Doğarken meçhullere ölürken görür müyüm…
Bağrında nice aşkı visalleri gördüğüm;
Vuslat nereye kaçtı ışık bile kördüğüm...
İsra kanla sulandı, şehadet çocukla yaş,
Acıttı miraçları, kalmak basit bir uğraş,
Issız kanlar damlıyor kubbesiz sekaratta,
Dünya kanla terliyor, israfilde bir telaş...
tohumun toprağa, aşkın yüreğe,
ümmetin peygambere...
bu bir sevda hikayesidir...
...
ervahtan bavete, hayattan kabre,
kabirden haşre...
Lal ol dilim, lal ol ki, sesin semalarda çınlasın,
Halini gören seni, ne sansın, ne sanmasın,
Lal ol ki, gaybi bir sır olasın …
Ve her çığlık sonsuz bir sükutla bölünür;
Ve ölümde gelmekten yorulur bir gün;
Ve düşmanda sevilir aşık olunca kahra;
Ve zamanın da hükmü verilir hıçkırınca umutlar;
Ve bir intiharla duyulur ezeli hükmün müebbet yemini;
...
Sen gidersen bu kalbim, mehtabını söndürür,
Huzur denen sayfayı, visaline dek dürür,
Ondan mıdır bilemem, beni sana götürür,
Aşkımın kiblesini, mehtabına döndürür,
Gecesinde dünyama, mehtap olup doğarken,
Beni benden sıyırıp, huzuruna aldığın,
Varlığın hayalde ham bir hevesti, yokluğun ruhumun ferini kesti…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!