1988 yılında dünyaya gelen Emrah Kaplan, daha yedi yaşında çalışma hayatına adım attı. Çocukluğu, mobilya atölyelerinin talaş kokusunda, cilalı yüzeylerin parlaklığına bakarak geçti. Yıllar içinde mobilyadan tekstile, güvenlikten depoculuğa kadar farklı işlerde çalışarak hayatın sert yüzünü erken yaşta tanıdı.
Üniversitede önlisans eğitimini tamamladı. Gezmeyi, farklı insanları ve şehirleri tanımayı, sokaklarda saklı hikâyeleri keşfetmeyi sevdi. Edebiyat, onun için yalnızca bir ilgi alanı değil; bazen bir sığınak, bazen de kendini yeniden var ettiği bir alan oldu. Yazmayı, özellikle içinden çıkamadığı karanlık dönemlerde, bir nefes borusu gibi kullandı.
Kendi hayatından, gözlemlediği insanlardan ve şehirlerin ruhundan beslenen metinler kaleme aldı. Gerçekçi ve sade dille yazdığı hikâyeler, çoğu zaman çocukluk anılarının tozlu sayfalarından başlar, yaşamın sert virajlarından geçer ve insan ruhunun en derin, en çıplak yanına dokunur.
Edebiyat serüveninde, hem bireysel hem kolektif hikâyeleri kucaklayan bir üslup geliştirdi. Felsefi ve içsel sorgulamalar, onun kaleminde sokak köşeleri kadar gerçek, çöl rüzgârları kadar uzak, çocuk bakışları kadar berrak bir hâl aldı.
Bugün hâlâ yazıyor; bazen geçmişin izini süren uzun öyküler, bazen de tek bir kelimeye bütün bir hayatı sığdıran şiirler… Onun için kelimeler, yaşanmışlıkların sesi ve yarınlara bırakılmış birer iz.
Ceylan ben seni vuramam
Saklananıp beni süzme ne olur
Ceylan ben seni vuramam
Tenhalarda bir gölgeyim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!