Alalığım
Kokuna atanma bekleyişinde
Nadir aşk olguları
Kucağımda yüreğimi sırtlamış
Kederliliğimi onaylıyor
Kalemim sen düşlenince
Yeryüzü, karı kucağına aldığında
Elemli bir ninni bestelenir
Bir sarı yaprağın kesişen iki damarına
Çürük bir üzüm gibi ekşi
Taze bir zift gibi koyu
Toprak, keyifsizdir artık
Ve baktım
Çınarlar ömrüne kapandı
Baktım
Kirpiklerine karşı çağlayanlar kıskançlıktan büzüldü.
Baktım, dudaklarım çatladı
Yine baktım, terinle nemlendi...
Karşı duvar, benden özlemliydi
Aşkın ıssızlığında
Şairler, sakarca yazışmalarda
Şaşkın cümlelerin oyununa geliyordu
Ta ki
İlkbahar yankısının, duş aldığı vakte değin…
Eriyor fikirlerim
Damla damla
Gözlerinin ıssız peteğine
Sonra
Yatak halinde
Yanaklarının üryan tatlılığına…
Gece, zamanı alıkoydu
Suyunu çekti
Sessizliği baş tacı
Gözboyamalardan uzak bir doğallıkla
Renginin her koyu noktasını kalemime adadı…
Dışarda
Gözyaşlarını kirletmeyen ağlayanlarım
Yalnızlıkların yalnızlığı
Yıldızlarımın kümesini yol bilmiş..
Şimdi
Sana ulaşamamanın umutsuzluğuna
Tez vakitler geç kaldı bana
Itır hislerimle alayda
Gözlerim bile boş bir kafa dengi
Hepsi de
Olmaz deyişinin külden doğan emeği
Yalvardığım bir kadındı
Hasreti elma kurdu
Bende alev acı dolaşan
Göz derinliği
Bulutlu bir göğün boşluğunda
Yanak benekleri
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!