Oysa hiç gereği yokmuş ölüp ölüp dirilmenin,
Hem dirildim ise ne anlamı var ki ölmenin?
Bir savaş meydanındayım
Ölümleri kuşanıyorum
Üzerime doğrulmuş namlular
Medet bekleyen yüzlere
İnadına tükürüyorum
Gözlerim tetikte
Süzülüyor serimden incecik yağmur,
Ben tufanlara gidiyorum…
Başıboşum, gönlüm mağrur,
Dur ey zaman! Dur biraz dur ne olur…
Damlıyor tenimden kapkara çamur
Sıcaklığını hissedemiyorum artık bedenimin
Ve titremiyor artık damarlarım
Çünkü sen gittin
Çünkü sen yoksun
Çünkü sen damarımdaki kandın…
Sevincini yaşayamıyorum artık günlerin
Bugün doyamıyorum bayrağıma bakmaya.
Bugün haykırıyorum,
Bugün sığamıyorum kabıma.
Sanki millet 1923 senesinde,
Yayıldı Cumhuriyet coşkusu
Yayıldı vatanımın her sathına.
Dağların ardında gümbür gümbür havan sesleri
Gecenin şavkında ürkütüyor körpecik yürekleri
Havan sesleri… Kahpe savaşın en güzel bestesi
Düştüğü yeri yakıyor,yıkıyor; kesiyor nefesleri
Güm güm güm! Kulakları beyinleri ürkütüyor
Yağmurlar ve bulutlar
Ve şimşeklerle geceler
Aşk ve ayrılık, kanayan bir avuç
Göğe doğru yolculuk,kan çanağı gözler…
Perdeler ve pencere
Ve yanıp sönen ışıklar
Saatlerdir bilgisayarın başındayım.
Ama bir türlü yazamıyorum.
Galiba yüzyılın en sulak baharı yaşanıyor gözlerimde.
Yorgun bitkin bir haldeyim.
Mantık kuramıyor,
İçimdeki sesi dinleyemiyorum.
Kök saldım bir zaman, mızrağımı vurduğum yere
Bozkırlarda gezdim bir dönem göçebe
Otağımda beslendi savaşçı yiğit erler
Adımla duyurdum ben şanımı göklere…
Eşsiz devletler kurdum ben tam on altı kere
Severiz bu vatanı candan öte canandan öte
Severiz ki yuvamız daim ola,ocağımız tüte
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!