Bilmedim yazılanı semanın nakışında
Ruhuma elem dolar her şimşek çakışında
Bulutların derdine pınarlar sırdaş olur
Ne ağıtlar gizlidir ırmağın akışında
Yolum yok, suyum yok, aşım yok,
Malım yok, param yok, işim yok,
Derdimi çekecek başım yok,
Vay anam, vay gülüm, vay balam...
Hastayım, doktora varamam,
Süzülüyor damla pamuk kepçeden
Bekliyoruz ha yağdı ha yağacak
Güneşimiz bu karanlık geceden
Sıyrılarak ha doğdu ha doğacak
Yıldızlar bu acı ile sararmış
Duyun! insanlık için bu tehlike çanları
Vahşîler katlediyor günahsız insanları
Liderler, komiteler, dernekler görmez gibi
Dünyanın ortasında sebil olan kanları
Önce Bulgar, Ermeni; ardından Sırp yılanı
Toprağa düştü tohum, canda umut misali,
Sabredip bekleyecek gökyüzüyle visali.
Toprağa düştü tohum: umutlu, mahzun, ürkek...
Bir bahar sabahında visali özleyerek...
İnanma görsen bile yüzümün güldüğünü
Elem yüklü gözlerim ufka kapandı artık
Gördüm tunç bileklerin şerle büküldüğünü
Bağrıma saplanan ok kalbe dayandı artık
Gizli gizli kanıyor umut dolu yüreğim
MEHMEDİ'M
Asırlar boyunca vatan yolunda,
Canını hediye kıldın Mehmed’im,
Adın Bayraklaştı Anadolu’nda,
Düşmanına korku saldın Mehmed! im.
Bosna'nın yüreğine ateş düştü can yandı
Toprağa verilenler yeni yetme fidandı
Gücüm tükendi bitti can boğaza dayandı
Çay dere ağlar beni
Yaktı çerağlar beni
AĞLIYOR
Karardı ufuklar, hazan ağlıyor.
Hasret mektubunu yazan ağlıyor.
Askerim, Mehmed’im toprağa düşmüş,
Kalemi kırılmış, ozan ağlıyor.
'Bayram benim neyime
Kan damlar yüreğime'
Deyip ağlar türküler
Kara bağlar türküler
Kardeşim kan ağlarken
Yüzümüz nasıl güler
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!