Dağınık bir kütüphanenin sessizliği
Sende bulmuş bir başka düzeni
Sessizliğinin var, bir gelecek nedeni
Herkes başka, sen bambaskasin
Değerler yüklenmiş o pak kalbine
Toplanmış kuyularda bir avuç Ubeyde
Secdeye dururlar hep birlikte
Korkusuz neferler, eller tetikte
Korkma! Vur bagrina bağrına
Sen seçilmisler ordususun, korkma!
Sinemde yangınım, sözümde kül olur.
Özümde bir sancı, yüreğimde gül olur.
Aşkla dolsa da her gönül, âh u zâr olur...
Gül mü aşk, sen mi gül-i zâr; anlamadım ki.
Geceye sarılır her bir düşünce,
Bir kandil vaktinde titreyen dile,
Üşüyen bir yetim, bir eski çile…
Rahmetle dolmuş bir medeniyette
Cebrail'in yazdırdıklarını anlat bana.
Bir sükût inerken kalbimin üstüne,
Bir bardak hüzün doldur, içeyim sessiz sessiz,
Gölgeler süzülür gülüşüme, benden habersiz.
Bir rüzgâr eser yoldan, sarar beni sessizce,
Aklıma gözlerin gelir, Geceme ay düşünce.
Yıldızlarım kayar, ay bulutla örtünür,
Gözleri yollarda işe koşar babam
Altı çocuk altıda dert babam
Altı da gardaş yol tutar babam
Vay babam, vay babam
Bir sürgü,elma bahçe bakar
Sevdaya düşerken vazgeçtim candan,
Bir sel oldum, aktım, yandım her yandan.
Bir vefa bekledim ömrüm harmanından,
Sitemim var ama söylemeye dilim varmıyor.
Bir çığlık dolanır bir suskun anda,
Bertiz'in yolları uzun, aşar karlı dagları
Yol kenarını süsler, ceviz ağaçları
Birazda tehlike kokar, keskin virajları
Usul usul gececeksin, bu kanyonları
Yedikuyulardan görünür Bertiz Ovası
Düşerim gözlerinin karanlık pınarından,
Yüreklerde yankılanmamış bir damlayım henüz.
Katı taşlarda iz bırakır mıyım, bilinmez;
Tuzla mühürlenmişim —
Belki ağlamış bir bulutum
Yesrip yamaçlarının kızgınlığında...
Bir yolun kenarında solmuş bir yaprak,
Rüzgârın sararttığı bir hatıra…
Bir çiçek, karanlığın eteğinde titrer,
Bir damla, yıldızların sustuğu yerde.
Ve bekler bir özlem,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!