Kokun dağılır şehre
ansızın gelen bir sonbahar ayazında
Sana okuduğum takvim arkası şiirler
kalmış hafızamda..
Hala gülümsüyorsun
Kimi zaman mutlusun
kimi zaman mutsuz..
Tıpkı tiyatro oyunu gibidir hayat
her zaman sahnedesindir
ve ona göre davranırsın
için ağlar ama
Ben mi körüm,
Yoksa yıldızlar mı sönük bu akşam.
Seni bir daha görmesem
Aşkımı kalbime gömsem.
Şiirler tükenir canavar yalnızlığında
Sevebildiğini sevebildiğince seversin
Toz kaplı raflardan
Beyaz kuyruklu yıldızlardan
Misal bu ya değmeden umuduna yaş
Islanır dinmeyen yağmurlarda taş.
Sen gelirsin aklıma
Mavi gökyüzünün bulutlarında
Seni çizerim gülümsersin bana
Yağmur olur düşersin avuçlarıma
dolsaydın ömrüme sen dolsaydın
dolsaydın gözyaşlarıma dolsaydın
Kalbimin ritmini dinle
Özlemindeki yangının sönüşünü izle
Umut bakışlarındaki gözyaşları silme
Sus artık sus..Tek bir yalan daha söyleme.
Yaktıgın ateş sönmüyor
Güneş batarken,
Veda eder bu karanlıklara.
Bir umut kadar değer biçersin,
Yarınlara.
Biliyor musun her gece
Baktıgın her fotografta
Hatırlamaya çalıştıgın her anında
Yazdıgın her satırda
Beni düşün ben ordayım.
Kurdugun her cümlede
Senin sıcaklığını hissetmek
Her saniye kokunu içine çekmek
Seninle şöyle oturup sohbet etmeyi
Seni, seninle olmayı ve seni yaşamayı.
Seninle tanıdım doğayı,
insanları sevmeyi,
Yüreğimde akoru tutmayan
acılar açıp açıp solarken...
Yinede bir mum yakıp,
yıldızlarla süsledim ismini…




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!