Doğdu yaşıyor ölecek
Yorgunum
İçimde taşıdığım adama
Babama
Dönüşüyorum yavaşça
Belim kadar başım ağrıyor
Babam gibi
Tek bir hata
kısaltırmış koca bir ömrü
O sımsıcak güneşe
medet ummayacağımız bir sabah
Ufukta buluşalım
Ben ve bendeki sen
Öyle hızlı kirleniyor ki renkler
İleriki günler yakın
Beriki günler çok uzakta
Büyüyünce anlarsın denileni
Büyüyünce anlıyorsun
Çabasızlığındı
Çabalarımla yenemediğim
Kalbinde olmayan duyguları
Kalbine koyamadım
Seni ve beni, biz yapabilmek için
kendimden vazgeçtiğim gün
Sert esiyor rüzgar
Kuşlar uçuyor
Pencerene konsunlar
Hayat devam ediyormuş
Öyle dediler
Delirmiş olmalılar
Ağaçlar, kırlangıçlar, çiçekler...
Tanrının tesellisi midir?
Ya süslüyse cehennemin kapısı?
Kirliyse tepemin çatısı,
İşte o zaman düşünürüm.
Sokaklarda aradım seni
Filmlerde aradım
En çok da kitaplarda aradım
İçimde buldum seni sevgilim
Uzun yollardan
Birini seçtik
Memlekete gidiyoruz sanırım
Hava sıcak
Memleket sıcak
Hava soğuk kokuyor
Telaşın rengi ruhumu boğarken
titrerken ruhum en derinden
en derinden kalitelice korkuyor
Şaşaalı kalabalığı ararken
Gri pantolonun,
ve pantolonundan taşan beyaz gömleğinle,
avuçlarıma sığmayan koca ellerinle,
yıllar önce bir rüya akşamında
İzmir’de gün batıyordu, hani.
Hatırlıyor musun baba?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!