uykunun dar sokaklarından düşen
tüy kadar hafif rüyanın sıcaklığı yastığımda
yalın ve sade işlemesiz bir yorgan misali
hiç incitmeden sararken zihnimi
yürüyorum fantastik bir ormanın ince patikalarında
yırtık eteğimin ucundan asılmış bir çocuk gibi
peşim sıra gelen koşan seslenen biri var
haydi saklambaç oynayalım- der gibi
mırıldanıyor ardımdan
ama korkularım var
ağaçların sık olduğu karanlık ormandan baykuş çığlıklarının yükseldiği
yarasaların uçuştuğu gri bir gece şöleni önümde
ne tanıdığım bir ses ne bildiğim bir yol var
sadece peşimden gelen bir iç ses ve onun
boşlukta fısıldayan yankısı
gizli bir masalın içinden fırlayan rüzgârların boğuk nefesi
saçlarımı dalgalandıran bir dokunuşla gezinirken başımda
nereye varacak bu macera aklımı kemiriyor
ama inatla da azimle yürüyorum
yürürken de peşimden gelen birinin varlığından güçlenerek
tanıyorum seni mutlak -diyorum sessizce
yoksa peşimde olmazdın
belki bir oyundan belki başka bir rüyadan
okuduğum bir başkasının şiirinden
ezberlediğim bir şarkıdan
ya da bir özlem sancısından akıttığım gözyaşından
bilemedin ki diyor -
çocukluğunda isimsiz bir arkadaşındım - unuttun mu
ne zaman ağlasan ne zaman yalnız kalsan yanındaydım
gözyaşlarınla ıslatırdın saçlarımı ve yüzümü
her kimsesizliğinde her acında yanındaydım
hayal gecelerinde bir mum gibi erirken
sen karanlıklarda
sesindeki sıcaklık ılık ılık içime yürürken
o günlerin anısı aktı gitti zihnimden şelaleler gibi
bir süre sonra önümüzdeki ağacın altında durduk
sarıldım ağaca eski bir tanıdığı dostu görmüş gibi
o da bana sarıldı sarıldık üçümüz bir sığınakta buluşmuş gibi
bilmediğim bir iç huzurunun adımları yürüyordu
aramızda sanki
yolunu bulmalısın artık
bundan sonra yalnızsın- dedi buruk bir sesle
ürpertiyle gözlerimi açtım yoktu kimse
sessizliğe kulak kesildim ne bir nefes
ne bir ayak izi ne bir veda
ne bir el sallayış
kendime olan inançla sarsıldı
tüm umutsuzluk ve korkular
belki de rüya değildi içimde benle yaşamaya devam eden
çocukluğumun hayali bir ruhuydu
hiçbir zaman öğrenemesem de
bana ışık olan ruhani bir nefes ya da iç sesimin yankısı veya elsiz yüzsüz bir rüyasıydı kim bilir
ya da bir efsunlu aynaydı
karanlığımı aydınlatan
iyi ki-
dediklerimdendi aslına bakılırsa
bir sıcacık gözyaşı damlasıydı belki de
yanağıma inen uzunca bir fiyonkta
nokta nokta izi kalan
...........
21052025
Kayıt Tarihi : 21.5.2025 18:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!