Yağmalanmış hayallerin mahkûm maliki,
Müebbet ıssızlık sürgününün kaçıncı devrindesin?
Bitmeyen bu gecenin sahibi kim ola ki?
Sabaha çıkarmayan yazgının soğuk ellerindesin.
Daha dün umutları cebinde bir çocuktun,
Belki biraz saf ama insandan yana çokluktun.
Ne çabuk öğrendin yürümeyi de, bir anda yoruldun?
Bunca kalabalıkta böyle bir yalnızlığı kendine nasıl buldun?
Bahttan ve tahttan yana belli ki noksansın,
Söyle, neden hâlâ insanlara aldanırsın?
Yetmedi mi bunca yıl, kandırıldığın çocuk misali?
Yoksa bir sen mi kaldın sanırsın dürüstlük timsali?
Yoktur bu dünyanın terazisi, yoktur düzeni,
Yalnız sana değil herkese döner bu taş değirmenin çarkı.
Kaptırma diyeceğim ama daha doğarken almışlar
Elindeki şekeri;
Sana kalansa tatmaktır zehir zemberek biberi.
Ateşe yakın düşmüşsen, ateşin kabahati nedir ki?
Hayat vermiyor herkese elma şekeri;
Kimine beterini, kimine de daha beterini…
Söyle, nedir senin dertlerinin ederi?
Yoksa sen mi sırtlandın kendi ellerinle
Bunca çileyi ve kederi?
Kayıt Tarihi : 13.8.2025 11:24:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!