Elini verir misin
elini, ellerini 
başını başıma dayar mısın 
başını, saçlarını; 
kapatır mısın gözlerini 
ve tek söz demeden.
Elini verir misin?
Bitmesin bu gece, doğmasın güneş,
ellerin hep avucumda kalsın
saçlarını koklamaktan korkuyorum
saçların batıyor omzuma 
elin elimde buz gibi; 
gözlerin kapalı 
seni derin bir uykudan 
uyandırmaktan korkuyorum; 
oysa daha yeni tanıştık 
iki sat olmadı bile; 
ve ağır ağır çıktığımız merdivenleri 
hızla çıkıyoruz ilk kez 
ve geceye küsüyorum
sana küsüyorum ellerin buz gibi; 
düşlerine taşı beni, düşlerinde ol yanımda
yenik düştüğün için utanma 
olaki güneş doğar ve söyleyecek bir çift sözün 
olur ve sen nasıl söyleyeceğini 
bilmezsen, bilesin ki benim de
bir çift sözüm vardır,
nasıl söyleyeceğimi bilemediğim gibi 
ve utanmayacağım.
Dönerdi kazan işçileri ellerinde demir pası 
biz gemilere el sallamaktan yorgun düşerdik
gencecik insanlardı hepsi 
biz o gün de yaşlı ve yorgunduk
ve hiçbir zaman olmadığı gibi
o gün de sevgilimiz yoktu
elinden tutamadık kızların
elinden tutamadık delikanlıların
saçlarını koklamadık, sokulmadık kokularına
dokunmadık tenlerine uzak ve yaşanmamış
sevdaların içinde şair dahi olamadık; 
bir akşamdan diğer akşama 
bir geceden diğer geceye 
böldük sevdaları bizim olmayan
bizim olmayacak sevdaları.
Kapalı gözlerin görebildiği nedir ki?
Dünyanıza bir kapı açılır; 
kırk anahtar ve bir çığlıkla
ve her kapı yüreğine açılır,
düşündeyim
kraldan daha kral
bedelini ödemeye hazır
bekliyorum, 
az gelir acı çekmek 
zincirlere, rutubetli han
dehlizlerine hapsetsinler 
burdayım, bekliyorum.
Denilmez mi
acılar içindeyim
ve keşke yitip gitmese idi
yollar, gecenin ayazı, merdivenler, 
sigaralar, yüksek topuklar,
üşüyorumlar ve 
ne oldular.
Denilmez mi
yudumladığımız
kendi kanımızdır.
Yarın olmadan
söyler misin
yalnızlığın ne çekilmez 
ve ne ağır geldiğini
düşerken nabzımız 
düşerken içten kalelerimiz.
Kasten vurulmak için 
bağrımı açtım
vuruldukça
açtım
son nefesimde dahi
ellerinden tutmak
varmış.
Bedeller ağır 
bedeller kahredici
bedeller ölümcül
bedeller yürekli
insanlara layık
bir sevda borcum yok
bir de ödenmemiş bedeli.
Elini verir misin,
bir an için
ama bir ömür boyu
şuramda tutmak için; 
gecelere açılan kapılardan
çıkıp gelecek aydınlığa dek
tutacağım ellerini verir misin? 
yalnızlığım, kadınım? 
Ellerini ver,
bir tek söz etmeden
ellerini ver; 
ilk kez kendim için istiyorum
ilk kez kendim için tutacağım
ellerinden
benim olsun ellerin
benim olsun geleceğin
benim olsun mevsimler 
benim olsun
benim olsun
Aralık’95
Cafer YurtseverKayıt Tarihi : 23.9.2004 11:54:00
 
 
 
 
 Şiiri Değerlendir
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
 
 



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!