Gecenin sürmesi gözlerimde muamma bir bilmece..
Kirpiklerimin sağanaklığına eşlik eden kalemim;sayfalar arasına mimlenmiş hüzün damlatıyor gecenin demine..
Farketmiyor artık ahvalimin alabora olmuş y’anları..
Yorgun kanatlarımın altında tefsir edemiyorum efkarımın hüzün kırçılını..
Gönlümün kabuk tutmaz yarasını pinhan eyleyip,aşk içre ne varsa
siyah kıvılcımlarla göğün saklısına bırakıyorum..
Ertelenmiş ruhumun ocak ateşinde kalmış tüm hislerim..
Hüznümün resmi değişmiyor aynalarda..
Ağır geliyor ruhuma biçilen bu ceza..
Kurak bıraktığın topraklar çölleşti..
Sensizliğin içime işledi..
Ruhumun mabedi yokluğunla talan oldu.
Gözlerin yansıması
kamerin ışıldayan yüzünde..
Yakamoz yorgan misali serilmiş
denizin duru yüzüne..
Derin iç çekişlerini toplayıp
yürek mahzenime;
Sabahın buğusuyla,savrulup durdu zaman.
Saklı girdap içinde,bu uğultu ne yaman.
İçimdeki veryansın nicedir küllü duman
Dilin ateş saçarken kan kusuyor sözlerin.
Anlamını yitirir gölgelenir gözlerin.
Hasretin buğusu çöker ya hani?
Yürek mabedine girer gözlerin
Ardından ayazlar döker ya hani
Karanlık yağmurda arar gözlerin
Vuslata dem tutup kalınca yürek
Düşlerimin düşünde nigehban mısın ey yar?
Muteber hiçliğini göğüs kafesime sar
Yüreğim dergâhında alevlenir iken har
Şükredip de en nûr-a karanlıkta bilendim
El açıp dualarla seni Hak’dan dilendim
Ey ruhum mihrabı!Gittin ya şimdi
Mihverin izinde hasretin kaldı
Aşkın nazarımda katre-i demdi
Turabın tozunda hasretin kaldı
Duygu yumağımın akvâsı ile
Hicap perdesiyle boğulup yasa
Hüznün buğusuyla bıraktın tasa
Şâhittir sevdama o kırık masa
Kuruyacak elbet gözümün nemi
Bundan sonra bana yar deme emi?
Rab ile aramda sensin o visal
Gözüm buğusunda sanki bir masal
Titrek ak güvercin kanadıyla al
Kırık aynalarda sakladığım sen
Taze toprak diye kokladığım sen
Kalbimin semahına firar edince düşler
Dudağımda sızıyla başladı kara kışlar
Sırrı müphem değince kelamların özüne
Güz yağmurları vurdu mürekkebin izine
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!