Ağaçları öldürülür ya garibin ilkbaharında
Umutları söndürülür bir gün daha yarında
Susmaya mahkûm korkunç sesler kalplerini alır
Ve geriye yalnızca sessizliğin savaşı kalır
Yarım oyunlar birleşir, balonlar yine düğüm düğüm
Gecelerden akıyor çocuğun gözyaşları
Gündüze varıyor, kuruyor tutsak yaşamı
Bir umut meselesi, bedeninin titrek savaşı
Hayalleri bombalanıyor, sayıyor aynı yaşı.
Kayıp gidiyor yıldız küçücük ellerinden
Bir su birikintisi boğuyor onu dev sellerinden
içler acısı
Çözümü yok muydu hatalı hayatın?
Hata doğmaksa suçu nedir doğanın?
Sevmeyin bizi, görmeyin, anlamayın,
Yığınca yazılar şimdi tahtaları çürümeye yemin etmiş kıytırık masanın tutsağı
Ne olduğu anlaşılabilir mi? üstlerine sanki sular dökülmüş her kağıdın,
Bulanık yazıların belirsizliği titrerken, manasız mürekkebin tonlarca siyahlığı
Silinip gidecekken anlamsız kalacak üstüne basa basa yaşadığın her anın.
Her yazıya bir an adamışlığın çaresizliği altında artık şimdi




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!