Senin şehrine uzanan yollar vardı… Düşlerimde binlerce kez gittiğim… Binlerce kez yürüdüğüm caddeler vardı boylu boyunca uzanan …
Her bahar portakal çiçeklerinin kokusu içime dolan, uzun uzun yollar…
O, sana hiç ulaşmayan…
Öbek öbek hasret tüten evler vardı senin şehrinde
Seni bekleyen vardı o evlerden birinde
Bir aşk hikayesinin
İki yaralı yanıydık sen ve ben.
Kendi avuntularımız vardı
Avunduğumuzu sanırken, içimizi örseleyen.
Kaçıp sığınmak istediğimiz uzaklarımız vardı
Hiç gidemediğimiz…
Kapına geldim her gece usulca
Bin giz saklıydı bakışlarımda
Suskun bakışlarımı bıraktım kapına
Ve kayboldum gecenin karanlığında
Kapına geldim her sabah
Koskoca bir sevdayı taşımak yüreğimde
İnce bir sızıyla uyanmak her sabah sensiz bu şehirde
Tutkunun kızılında yok etmek düşleri
Zamansız bir hayale dalmak, çığırtkan bir yalnızlığın ortasında…
Susmak, asırlarca…
Susmak, o dayanılmaz sancıyla
Bıraktığın yerde, bıraktığın mevsimdeyim
Yine güz yangını yaşıyor yüreğim
Aynı hasretin ardında, aynı sonbaharda.
Yüzüm, aynı rüzgara dönük
İsyanlarım, aynı umuda gebe
Dileklerim hala darağacında
Günler akıp geçiyor, zaman, bir saatin yelkovanında bölük pörçük …
Hayat yine sessiz, yok eski telaş, günler aynı değil ve mevsimler…
Cemre düşmüyor eskisi gibi her bahar, giyinip kuşanmıyor dallar, soğuyan yüreklere çare olmuyor bu kavruk yazlar, hala solgun, yaprakların vedasına alışamayan sonbahar
Ay,gece,yıldızlar
Ona selam söyleyin
Unuttuğumu sanmasın.
Suskunluklarım,
Mecbur kalışlarımdandır...
Ben sende sonsuzluğu düşledim
İmkansızı diledim gözlerinde
Hayallerime seni yazdım
Seni okudum satır satır
Adını içimin dehlizlerinde sakladım
Yapayalnız bir kent oluyorum bazen,
Bazen bir düş kuruyorum yalnız kentimde,
Masalsı bir aşkta atıyor yüreğim.
Öylece duruyorum bazen
İçimdeki sessizliği hiç bozmadan
Silik anılar uçuşuyor benliğimde,
Ansızın duruyorum bazen
Sen geliyorsun aklıma,
Ansızın gülümsüyorum...
Ansızın gidiyorsun düşlerimden
Düşler öksüz kalıyor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!