Elem Şiiri - Nisan Bedia Sağdıç

Nisan Bedia Sağdıç
14

ŞİİR


7

TAKİPÇİ

Elem


‘’Elem yekkifillāhu abdeh?’’
(Allah kuluna kafi değil mi?)

Rüzgâr esip de, kalkarken toz Gesi’nin bağlarından
Yanımda tesbih çekerken bi edepsiz, Allah adı anmadan
Şair akıtmak ister ruhunu kaleme, önce bismillah çekmek

Sabır çekmek, ümidsiz;
Yanarken memleketin uğruna destan yazılmış bir dağı,
Ve o dağın eteklerinde bîsebep canından olurken bir vatan evladı

Sükût’a boğulmak dermansız;
Sesi kurttan gür çıkarken itin çakalın
Yetmez gibi elini sıkarken, kardeş bildiğin soydaşın

Asmanın yapraklarını, akşam güneşinde toplamak
Aynı bayık türkünün, hep aynı yerinde içlenerek ağlamak

Kabristana varılan bayram, tadını yitirmiş limonlu dondurma
İncir çekirdeğini doldurmayacak meselelerden dolan sabıkalar

Yaşı kadar yaşıtına kurşun sıkanlar, tabuta sarılıp ağlayanlar
Tek gözü kör kedi, kuyruğunda lastik izi görünen açık yaralar

Erciyes’te eriyen karlar, yollara yaprakların cenazelerini dizen hazan
Yitip giden kaçıncı bahar, aynı dalda açan kaçıncı çiçek, doğan kaçıncı Nisan

Bu meçhuliyet, her şey yerli yerindeyken
Yerinden kayan her şey, hâlâ yazgının izindeyken

Yüreğimize konmuş ince sızı, atanın mezarında kenetlenen pençeye dolan kudret
Düşünce varılan secde, görünce baş eğdiğin al sancaklı bayrakla gelen izzet

Elem ve hüznün elimizi gayri ihtiyari götürdüğü yürek
Bir ömür kadar büyük, bir yumruk kadar küçük yürek

Tüm beyazları zifiri karanlığa boyamaya and içmiş zaman
Terse dönmeyen kum saati, su gibi akarak kor gibi yakan zaman

Saçta çıkan ilk beyaz, erkenden gelen uykular, içilen son sigara
Bükemediğin ilk el, unuttuğun ilk sevda, vazgeçtiğin ilk dava

Velhasıl yarım kalan onca şiir, büyümek, bırakmak çocukluğu arkada
Ve sığınmak Rabbe, aramak hakikati, vurarak ruhu dağa taşa
-Erciyes- Nisan

Nisan Bedia Sağdıç
Kayıt Tarihi : 27.7.2025 16:47:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!