cevapsız sorular yarınsız dünler zaman kırıntısı
ve bu günler ertesiz gece soğuk gece sessiz ıssız...
soğuk odamın camında kalmış iz
sağanak sonrası bir kaç damla yağmur lekesi...
ah ah elais...
zihnim senli işgallerde işte mahpusluğum
aklıma paslı çivilerle çakılısın ılık bir esintisin düşlerimden gerçeğime düşen ...
elais...
ve saçların lüle lüle
kaküllerin düşüyor anlına
tel tel zülüflerin yanaklarına...
usulca topladım saçlarını sen yorgunu düşlerimden
karanlığın ayaza çekmiş soluğundan sıcacık nefesini kutsalım gibi elais...
gözlerin asra yemin gibi...
bakışların
sonsuzluğun içinde mızrak bozkırı ikiye bölen doru bir kısrak...
ve
ben ilk kez ölüyorum sanki son nefestim
düşüverdim gamzelerinin çukuruna selasız kefensiz...
yıldızlar misali şafakla ölecektim...
taşladım geceyi sokak lambalarını
koynumda dün ufantısı acılar avuç avuç çakıltaşı...
düşündüm mü sanki
bir an sensiz sessiz ölmeyi yani yönsüz mekansız ıssız kalmayı...
senli işgaller yaşarken yüreğim
gözlerimden sızan sadece bir tutam hüzün...
seni unutmak koca bir yalan...
elais
ölüm en büyük gerçek seni unutmaksa en büyük yalan...
Hasan Odabaşı
Hasan OdabaşıKayıt Tarihi : 23.3.2021 00:46:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!