font face='Comic Sans MS'color=blue size=4
Bir zamanlar canım, cananım derdin,
Bir saat görmesen, merak ederdin,
Seninle birlikte, ölürüm derdin.
Nasıl oldu birden, el olduk şimdi
Dal dan dal a esen, yel olduk şimdi
Bu aşk burada biter ve ben çekip giderim
Yüreğimde bir çocuk cebimde bir revolver
Bu aşk burda biter iyi günler sevgilim
Ve ben çekip giderim bir nehir akıp gider
Bir hatıradır şimdi dalgın uyuyan şehir
Devamını Oku
Yüreğimde bir çocuk cebimde bir revolver
Bu aşk burda biter iyi günler sevgilim
Ve ben çekip giderim bir nehir akıp gider
Bir hatıradır şimdi dalgın uyuyan şehir
ayrılık rüzgarları erkenden esti,
köprünün altından çok sular geçti,
gönlüm sana değil, hayata küstü,
nasıl oldu birden, el olduk şimdi,
bahtımıza kapalı fal olduk şimdi.
tebrikler ve teşekkürler.
Bu aşk ömür buyu, bitmez sanırdım,
Seni kendimden de, iyi tanırdım,
Neden ayrıldık biz, söyle cananım.
Nasıl oldu birden, el olduk şimdi,
Ateşler de yandık, kül olduk şimdi
YÜREGİNİZE SAGLIK TEBRİKLER
Yüreğiniz dert görmesin, her şey gönlünüzce olsun. Bu şiirdeki sitemler hayalde kalsın. !0 puan bırakıyorum bu güzel hüzünlü şiire.
Kutlarım
Saygılar
Bir zamanlar canım, cananım derdin,
Bir saat görmesen, merak ederdin,
Seninle birlikte, ölürüm derdin.
Nasıl oldu birden, el olduk şimdi
Dal dan dal a esen, yel olduk şimdi
Bu dizeleri bir yerlerden hatırlıyorum
Yüreğine Sağlık
Saygılarımla
Sizin ve dost kalemlerin yüreklerine sağlık. Güzel bir özlem ve sitem şiiri olmuş. Saygılarımla.
Seninle sevgilim, andımız vardı,
Kar boranlı günler, bize bahardı
Birgün ayrı kalsak, dünyamız dardı.
Nasıl oldu birden, el olduk şimdi,
Çiçekler açarken, çöl olduk şimdi......Fatma Biber
Bu güzel şiire eklemeden geçemedim.
Tebrik ve teşekkürlerimle...
Sevgili Kardeşim sayın: Erol Sagun'a sevgi ve saygılarımla...
Günlerdir antoloji'deki kardeşlerimin şiir sayfalalarına birkaç cümlelik de olsa bir yorum düşebilmek gücünü kendimde bulamadım. Televizyonda izlediğim haberlerde insan ruhunu derinden yaralayan savaş görüntüleri ister istemez insan aklına cevap arayan bazı soruların takılmasına sebep oluyor. Bir şeylerin yanlış gittiği kesin!
Çocukluk günlerimde gazetelerde boy boy resimleri çıkan Moşe Dayan ile Cemal Abdül Nasır döneminden beri Filistin Sorunu çözülemiyorsa bir şeyler yanlış gidiyordur veya bazı güçler bu sorunun çözümünü istemiyor demektir. Bu da varlıkları ve iktidarlarının devamının bu sorunun var olması ile mümkün olduğu kuşkusunu beraberinde getirmektedir.
Aklımın tarih süzgecinden geçmişin tarih sayfalarına kısa bir yolculuk yapıyorum: Ortadoğunun Haçlı Seferlerinin akınına uğradığı dönemde Sultan Selahattin Eyyubi'nin savaşta yendiği Hiristiyan askerlerine gösterdiği şevkat ve merhameti düşünüyorum. Aslan Yürekli Rişar'ın hastalandığında ölüm döşeğindeyken Sultan Selahattin'in kendi hekimini gönderek İngilizli Richard'ı tedavi ettirmesini düşünüyorum. İnsan ve toplum sevgisini kendine destur edinmiş, kendi kişisel çıkarlarından gönüllü olarak vazgeçen, ömrünü insanlığa adayan Mevlana, Yunus Emre, Pir Sultan Abdal, Hacı Bektaşı Veli ve daha nice gönlü insan sevgisi ile dolu tarihin yüce bilge ve şahsiyetlerini düşüyorum... ve Osmanlı Dönemi : Sadaka, fitre ve zakat vermek için bir tek fakirin bulunamadığı Sultan II. Murat dönemi, kırk altı yıl adaletle yönetilen bir bir imparatorluğun Kanunî Sultan Sultan Süleyman dönemini düşünüyorum.
Bir de zalim diktatörlerin dönemlerini, insan ister istemez düşünmeden edemiyor. Önce kendi halkının en sonunda da kendisinin mahvına sebep olan zalim diktatörlerin isimleri yazmaya gerek görmüyorum. Bunları zaten biliyorsunuz.
Bir şeylerin yanlış gittiği kesin: Eğer ki; bir zamanların iki kutuplu dünyası tek kutuplu dünyaya doğru gidiyorsa, birileri Dünya Ticaret Merkezinin de aralarında bulunduğu İkiz Kuleler ve Pentagon gibi stratejik öneme haiz hedeflere yolcu uçaklarını canlı bomba niyetine kullanarak saldırı emrini verebiliyorsa, Balkanlar, Kafkaslar, Ortadoğu, Filistin, Afganistan, v.b... Dünya'nın dört bir yanına barış, kardeşlik ve huzur hakim olamıyorsa, Eğer ki iletişim çağında geldiğimiz günde dünyanın gündemine Küresel Ekonomik Kriz diye bir kavram giriyorsa bir şeylerin ters gittiği kesin...
Üretime teşvik edilmeden, kısıtlı imkanlarına insanın aklını alan çarpıcı reklamlarla lüks tüketime alıştırılan ve kredi kartı mağduru konumuna düşürülen vatandaşlarımızın sayısı: On sekiz milyon kişiyi geçti ise bir şeylerin ters gittiği ülkeyi tasarladığı bir yöne götürme gayreti içinde olduğu kesindir.
Dünyanın yarısı açlık ve kimilerinin vahim iddilarına göre bilinçli olarak topluma bulaştırılmış soy kırıcı hastalıklarla yaşam mücadelersi verirken, kimi ülkeler aşırı beslenmekten Kolesterol, Trigiserid yüksekliği gibi obezitenin kaçınılmaz sonucu kalp ve damar hastalıkları ile uğraşıyor ve bu hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlar için ayrılan toplam ödenek; dünyadaki bütün açları doyurabilecek bir bütçeden daha fazlasına sahip ise bir şeyler ters gidiyor demektir.
Güzel yurdumun eli öpülesi güzel insanları işsizlik ve gizli açlığını onurundan dolayı kimseye sezdirmeme çabası içine girdiyse, Yirmi beş yıllık hekimlik hayatımda muayenehaneme utana sıkıla gelen dilencilerin sayısı; parası olmadığı halde bir tek hastayı kapıdan geri çevirmemiş olmama rağmen, gelen hasta sayısından daha fazla ise birşeyler ters gidiyor demektir.
Şimdi hayırlısı ile yeni bir yıla giriyoruz. Televizyon haberlerine bir göz atınız: Bir yanda bombalanan yerleşim yerleri, kucaklarda hastanelere taşınan yaralı çocuklar, Gözü yaşlı melek yüzlü anneler, Feryat eden babalar, elinden hiçbir şey gelmeyen ak sakallarına inci gibi gözyaşı süzülen dedeler; öbür yanda yeni yılı nasıl kutlayacağının şakınlığına düşmüş, büyük alış-veriş merkezlerinde çılgınca alış veriş yapan insanlar.
Gönül isterdi ki yukarıdaki satırların yerine Dünya'mıza barış kardeşlik ve huzurun hakim olduğu satırlar yazılabilseydi. Her ulus kendi gelenek ve göreneklerine göre kendi yurdunda özgürce yaşabilseydi de başka bir ulusun sömürü ve siyasi direktiflerine maaruz kalmasaydı.
2009 YILI 'nın bütün Dünya'ya barış, kardeşlik ve huzur getirmesini, savaşların son bulmasını, insanların özgürce üretim yapıp âdil bir paylaşım yaptıkları bir ekonomik yapıya kavuşmaları dileklerimi sayfanıza bırakıyorum.
Yeni yıl siz değerli kardeşime, sevdiklerinize ve sizi sevenlere mutluluk getirir inşallah.
Her şeyin sizin ve sevdiklerinizin gönlüne göre olması dileklerim ile muhteşem eserinizi tebrik ediyor kalemizin daim olması ve her dem güzelliklerin altına imza atması dileklerimi sayfanıza bırakıyorum.
Değerli sayfanız aracılığı ile bu yazımı okuma zahmetine katlanan sevgili antoloji üyesi ve antolojiye misafir olan kardeşlerime sevgi ve saygılarımı sunuyorum. 30.12.2008.
Dr. İrfan Yılmaz.- TEKİRDAĞ.
Güzel ve samimi okunan bir şiirdi. beğeniyle okudum.Bekir tolu
Çok harika bir paylaşım idi.
Emek verilmiş bir çalışma olmuş.
Emeğinize, yüreğinize sağlık.
Anlamlı ve bir o kadar düşündürücü dizeler...
Tebrik ediyorum.
Sevgilerimle.
Bu şiir ile ilgili 96 tane yorum bulunmakta